TR-Dizin İndeksli Yayınlar Koleksiyonu

Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.12573/396

Browse

Recent Submissions

Now showing 1 - 20 of 294
  • Article
    Vekâlet Savaşlarının Teorik Çerçevesi ve Uluslararası Hukuk Açısından Değerlendirilmesi
    (2025) Demir, Levent; 10. Rektörlük; 01. Abdullah Gül University
    Vekâlet savaşları, doğrudan askerî müdahalede bulunmaksızın, devletler veya devlet dışı silahlı gruplar arasında, genellikle bölgesel veya küresel güç mücadelelerinin bir sonucu olarak meydana gelen silahlı çatışmalar olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu makalede, vekâlet savaşlarının teorik çerçevesi ele alınarak; tanımı, tanımlanma zorluğu, temel unsurları ve sahip olduğu avantaj ve dezavantajları değerlendirilmektedir. Ayrıca, vekâlet savaşlarının uluslararası hukuk açısından genel bir değerlendirmesi yapılmakta; vekâlet savaşları uluslararası sorumluluk hukuku ve Birleşmiş Milletler Antlaşması’nın temel amaç ve ilkeleri bağlamında ele alınmakta, bunun yanı sıra Uluslararası Adalet Divanı önünde incelenmiş uluslararası mahkeme kararlarından yola çıkarak genel bir inceleme ortaya konmaktadır. İncelenecek olan Soykırım Davası ve Nikaragua Davası, devletlerin sorumluluğu ve uluslararası hukuk ihlallerini somut örneklerle ortaya koymaları nedeniyle seçilmiştir. Bir araştırma makalesi olan bu çalışmada durum çalışması yöntemi kullanılmış, alan yazından toplanan veriler doküman analizi yöntemi ile ele alınmıştır. Bu çalışmada, vekâlet savaşlarının devletler için ciddi avantajlar sağladığı, ancak bazı dezavantajları da beraberinde getirdiği görülmüştür. Uluslararası hukuk açısından ise, vekâlet savaşlarına ilişkin net bir tavrın bulunmadığı görülmektedir. Bu belirsizlik, devletlerin bu tür çatışmalara katılımında hukuki sorumluluklarının belirlenmesini zorlaştırmaktadır.
  • Article
    Bruggemann Teorisi Temelli Metal ve Polimer Melez Izgaralarının Optik Polarizasyon Tepkisi
    (2025) Erdem, Talha; Taze, Emirhan; 01. Abdullah Gül University; 02. Mühendislik Fakültesi; 02.05. Elektrik & Elektronik Mühendisliği
    Mevcut literatürde ızgara tasarımlarının farklı metaller ve polimerler içeren kompozisyonları yeterince ele alınmamıştır. Çalışmamız, değişen malzeme kompozisyonlarının polarizasyon özellikleri üzerindeki etkisini araştırarak bu boşluğu doldurmayı amaçlamaktadır. Bu sorunu ele almak için, Bruggeman Teorisi'ni kullanarak altın, gümüş ve poli(dimetil siloksan) (PDMS) karışımlarının kırılma indisleri hesaplanmış, bu melez malzemelerden yapılan ızgaraların optik geçirgenliği ve yansıması simüle edilmiştir. Analizimiz, çeşitli malzeme oranları için farklı dalga boylarında polarizasyon oranında belirgin tepe noktaları ortaya koymuştur. Özellikle, simülasyon sonuçlarımız, polarizasyon oranının 450-1000 nm aralığında ayarlanması potansiyelini göstermektedir. Dahası, simülasyon ortamında hem 0 hem de 1 polarizasyon oranlarına ulaşılabildiği gösterilmiştir. Bu sonuçlar, belirli dalga boylarını hedefleyen optik filtreler ve polarizörler tasarlanmasına olanak sağlayacaktır.
  • Article
    LSTM Mimarisiyle Bilgilendirici Göğüs Röntgeni Altyazıları Oluşturma
    (2025) Bakal, Mehmet; Güzel, Ömer Faruk; Tanrıverdi, Harun; 02. 04. Bilgisayar Mühendisliği; 01. Abdullah Gül University; 02. Mühendislik Fakültesi
    Biyomedikal görüntüleme, tıp uzmanları için en etkili tıbbi tarama prosedürüdür. Özellikle röntgen görüntüleri, tıbbi teşhis amacıyla yoğun bir şekilde referans noktası olarak kullanılmaktadır. Ancak, röntgen görüntülerinden altta yatan hususları anlamak önemli radyolojik bilgi gerektirir. Bu çalışmada, bir kodlayıcı modülü olarak DenseNet121 sinir ağı mimarisini ve kelime gömme katmanları olarak metinsel veri (altyazılar) öğelerini kullanan bir derin öğrenme modeli, verilen X-ışını görüntülerinin ilgili başlık / altyazı bilgilerini tahmin etmek için eğitilmiştir. Oluşturulan model, özellikle nöral makine çevirisi görevleri için kullanılan tipik bir diziden diziye modeldir. Deneylerde, eğitim ve test aşamaları için Indiana Üniversitesi tarafından hazırlanan Open-i veri tabanı kullanılmıştır. Veri kümesi, bir alan uzmanı tarafından oluşturulan XML formatında saklanan 7.470 X-ray görüntüsü ve 3.955 hasta raporundan oluşmaktadır. Metinsel raporlar izlenimler, bulgular, karşılaştırmalar ve endikasyonlar dahil olmak üzere dört özel başlık içermektedir. Model geliştirme sırasında, izlenim başlıkları altındaki metinsel verilerden eğitim ve test adımlarında yararlanılmıştır. Modelin performansını ölçmek için İki Dilli Değerlendirme Alt Çalışma Puanı (BLUE) hesaplanmış ve birincil performans değerlendirme metriği olarak kullanılmıştır. BLUE puanlarına göre en iyi performans puanı, diğer n-gram setlerine kıyasla (burada n: 1, 2 ve 3) 0,38368 BLUE puanı ile dört kelime (dört gram) tahmin edildiğinde elde edilmiştir. Bu araştırma çalışması, otomatik teşhis amaçlı tıbbi görüntü veri kümelerinde metin oluşturma görevinde diziden diziye modellerin gücünü göstermektedir.
  • Article
    Dynamical Behavior of Solutions to Higher-Order System of Fuzzy Difference Equations
    (2025) Yazlik, Yasin; Topan, Osman; Atpınar, Sevda; 02.01. Mühendislik Bilimleri; 01. Abdullah Gül University; 02. Mühendislik Fakültesi
    In this paper, we concentrate on the global behavior of the fuzzy difference equations system with higher order αn+1 = τ1 + αn ∑m i=1 βn−i , βn+1 = τ2 + βn ∑m i=1 αn−i , n ∈ N0, where αn, βn are positive fuzzy number sequences, parameters τ1, τ2 and the initial values α−i, β−i, i ∈ {0, 1, . . . , m}, are positive fuzzy numbers. Firstly, we show the existence and unique- ness of the positive fuzzy solution to the mentioned system. Furthermore, we are searching for the boundedness, persistence and convergence of the positive solution to the given system. Finally, we give some numerical examples to show the efficiency of our results.
  • Article
    Kimlik ve Laiklik Ekseninde Sol Bir Arayış: Barış Partisi
    (2025) Karataş, Murat; Solak, Yeter; 10. Rektörlük; 01. Abdullah Gül University
    Türkiye’de 1990'lar, siyasal çalkantılar ve toplumsal dönüşümlerin belirginleştiği, ülke tarihinin dönüm noktalarından biri olmuştur. Bu dönem, katliamlar, faili meçhul cinayetler ve siyasi yapının parçalanması gibi travmatik olaylarla şekillenirken, aynı zamanda siyasal İslam’ın yükselişi ve Kürt sorununun dramatik gelişmeleri de toplumsal dinamikleri derinden etkilemiştir. Alevî kökenli vatandaşlar, bu kaotik siyasi ortamdan büyük ölçüde etkilenmiş, özellikle Gazi Mahallesi olayları ve Sivas katliamı gibi trajik hadiseler, Alevî toplumu üzerinde kalıcı izler bırakmıştır. Bu olaylar, Alevîlerde siyasete karşı bir güvensizlik ve korku duygusunun yanı sıra, kendilerini siyasal yapı içinde koruma ve daha etkili bir biçimde var olma ihtiyacını da tetiklemiştir. Alevîlerin, siyasal alanda varlıklarını pekiştirme çabaları, Barış Partisi’nin ortaya çıkışına zemin hazırlamıştır. Barış Partisi, 1990'ların siyasal ortamında Alevî kimliği ve laiklik anlayışının birleşiminden doğan bir siyasi hareket olarak şekillenmiştir. Parti, dönemin toplumsal ve siyasal koşulları ışığında, Alevîlerin özgürlük, kimlik ve laiklik taleplerinin bir arada dile getirilmesi için bir platform sunmuştur. Bu bağlamda Barış Partisi’nin kuruluşu, yalnızca Alevîlerin siyasal alandaki etkinliklerini artırma amacını taşımamış, aynı zamanda Türkiye’nin 1990’lar siyaseti ve Alevî toplumu açısından önemli bir dönemin izlerini taşıyan bir örnek olmuştur. Bu hareketin gelişimi ve toplumsal etkileri, dönemin siyasal atmosferiyle ilişkili olarak Alevîlerin siyasal katılımının nasıl şekillendiğini anlamak açısından önemli bir inceleme alanı oluşturmaktadır.
  • Research Project
    Zenginleştirilmiş Öznitelikler ve Makine Öğrenmesi Yöntemleriyle Protein Yerel Yapı Tahmini
    (TUBİTAK, 2017) Aydın, Zafer; 0000-0001-7686-6298; AGÜ, Mühendislik Fakültesi, Bilgisayar Mühendisliği Bölümü; Aydın, Zafer; 01. Abdullah Gül University; 02. 04. Bilgisayar Mühendisliği; 02. Mühendislik Fakültesi
    Projenin amacı proteinlerde bulunan ikincil yapı, dihedral açı ve çözücü erişilirlik gibi bir boyutlu yapısal özelliklerin başarılı olarak tahmin edilmesi ve bu tahminleri kullanarak parçacık seçimi yapan yeni bir yöntem geliştirilmesidir. Geliştirilen yöntemler sayesinde proteinlerin üç boyutlu yapısının daha doğru tahmin edilmesi, proteinlerin fonksiyonlarının daha iyi anlaşılması ve daha etkili ilaç tasarımı yapılması mümkün olacaktır. Bir boyutlu yapısal özelliklerin tahmini için yürütücünün daha önce geliştirdiği iki aşamalı hibrit sınıflandırma yöntemi kullanılmıştır. Bu yöntemde bulunan sınıflandırıcılar için dizi tabanlı profiller, yapısal profil matrisleri gibi çeşitli öznitelik vektörleri kullanılmıştır. İkinci aşamadaki sınıflandırıcı için destek vektör makinası, derin KSA, rastgele orman ve topluluk gibi çeşitli öğrenme yöntemleri eğitilmiş ve geliştirilen yöntemlerin tahmin başarı oranları standart veri kümelerinde incelenmiştir. Ayrıca bu aşamada derin otokodlayıcılar ve öznitelik seçme yaklaşımları ile boyut düşürme gerçekleştirilmiştir. Protein parçacık seçimi için verilen iki amino asit dizisi parçacığının yapısal olarak benzer olup olmadığının tahmin eden yöntemler geliştirilmiştir. Bunun için Rosetta programının parçacık veritabanında bulunan proteinlerden parçacık ikilileri örneklenmiş, bu ikililer BCScore yöntemi ile etiketlenmiş, eğitim ve test kümeleri oluşturulmuştur. Ayrıca farklı öznitelik kümeleri konsept hiyerarşi yaklaşımı ile kapsamlı olarak incelenmiş ve en başarılı sonucu veren öznitelik kombinasyonları tespit edilmiştir. Parçacık seçimi probleminde 3 ve 9 amino asitlik parçacıklar üzerinde çalışılmıştır ancak yöntemler diğer uzunluktaki parçacıklar için de kolaylıkla uygulanabilecektir. Projede geliştirilen yöntemler sayesinde ikincil yapı tahmin başarısı en zor tahmin kategorisinde %2.6 iyileşmiş, dihedral açı tahmin başarısı önemli oranda iyileşmiş, çözücü erişilirlik probleminde literatürdeki en başarılı yöntemler ile benzer bir seviye yakalanmıştır. Parçacık seçiminde ise verilen iki parçacığın yapılarının benzer olup olmadıkları 3-mer parçacıklar için %94 ve 9merler içinse %97 oranı ile tahmin edilmiştir. Yapılan çalışmaların neticesinde öznitelik vektörlerinin daha iyi tasarlanmasının ve farklı sınıflandırma yöntemlerinin birleştirilip optimize edilmesinin yapısal özellik tahmin başarısını önemli oranda iyileştirdiği sonucuna varılmıştır.
  • Article
    YÖNETİCİLERİN KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ VE DUYGUSAL ZEKÂLARI İLE YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ KULLANIMLARI ARASINDAKİ ETKİLEŞİMİN TESPİTİNE YÖNELİK BİR ARAŞTIRMA
    (Kenan ÇELİK, 2014) Yalçın, İbrahim; Şeker, Mustafa; 0000-0002-6397-0579; AGÜ; Şeker, Mustafa; 01. Abdullah Gül University
    Bilgi ve bilgiyi yönetmek, günümüz iş dünyasının en önemli stratejik araçları haline gelmiştir. Bu kaynakları/güçleri üretme ve yönetmede etkili bir araç olan bilişim sistemleri, işletme kaynaklarının "etkililiği" ve "etkinliği" artırmaya yönelik olup, işletmelerin değişime uyum kapasitelerini artırmakla birlikte, var olan kurumsal refah düzeyini daha yukarıya taşıyan bir güç olma özelliğindedir. Çalışma ile İstanbul Sanayi Odası (İSO) verilerine göre Türkiye'de 2008-2012 yılları arasında ilk 500'e giren Kayseri firmalarındaki üst ve orta düzey yöneticilerin kişilik özellikleri ve duygusal zekâ ile yönetim bilişim sistemleri kullanımı arasındaki ilişkiler araştırılmıştır. Korelasyon analizi sonucunda, yönetim bilişim sistemleri kullanım düzeyi ve kişilik özellikleri arasında 0,475** pozitif, çift yönlü ve anlamlı bir ilişki; duygusal zekâ ile yönetim bilişim sistemleri kullanımı arasında ise 0,381** düzeyinde pozitif, çift yönlü ve anlamlı bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Regresyon analizi sonucunda ise, kişilik özellikleri ve duygusal zekânın yönetim bilişim sistemleri kullanımı üzerinde etkisi olduğu (R2 =,248) ortaya konulmuştur.
  • Research Project
    Yenilenebilir Enerji İçin Ödeme İstekliliği Ve Bu İstekliliği Etkileyen Faktörlerin Analiz Edilmesi
    (TUBİTAK, 2018) Doğan, Eyüp; 0000-0003-0476-5177; AGÜ, Yönetim Bilimleri Fakültesi, Ekonomi Bölümü; Doğan, Eyüp; 01. Abdullah Gül University; 03.02. Ekonomi; 03. Yönetim Bilimleri Fakültesi
    Bu projede, Türkiye?de ikamet eden hanehalkının yenilenebilir enerji için ödeme istekliliği (YÖİS) ve bu istekliliği etkileyen faktörler analiz edilecektir. İlgili literatür kapsamında, gelişmiş ve gelişmekte olan birçok ülke için YÖİS ve bu istekliliğe etki eden faktörler incelenmesine rağmen, daha önce bu alanda Türkiye üzerine bir çalışma yapılmamıştır. Bu projenin amacı, Türkiye?deki vatandaşların YÖİS ve bu istekliliği etkileyen değişkenleri inceleyerek literatürdeki bu boşluğu doldurmaktır. Ayrıca, Sundt ve Rehdanz (2015) ?ın meta-analiz çalışması, ilgili literatürdeki çoğu makalenin yaş, eğitim seviyesi, gelir düzeyi ve çevresel duyarlılık gibi faktörlerin olası etkisini analiz etmesine rağmen sadece bir kaç makalenin hanehalkı sayısını ekonometrik modele dahil ettiğini göstermiştir. Bu proje, coğunlukla kullanılan demografik faktörlerin yanısıra hanehalkı sayısınında YÖİS?i etkileyip etkilemediğini araştıracaktır. Bu projeyi gerçekleştirebilmek için koşullu değer yöntemiyle hazırlanan toplam 2 bölüm ve 26 sorudan oluşan bir anket kullanılacaktır. Yüzyüze görüşme yöntemiyle Türkiye?nin 12 farklı İBBS bölgesinden toplam 2,500 kişiyle yüzyüze görüşme yöntemiyle doldurulacak anketlerden elde edilecek bilgiler sayesinde, Türkiye?de ikamet eden hanehalkının ortalama YÖİS miktarı ve hangi faktörlerin bu istekliliği anlamlı yada anlamsız etkilediği çeşitli yöntemler kullanılarak analiz edilecektir. Türkiye, Avrupa Birliğine aday bir ülke, G-20 ekonomilerinden birisi ve NATO?ya dahil bir ülke olmasının yanısıra, Dünya ve Avrupa enerji piyasasında da önemli bir konuma sahiptir. Ayrıca, yenilenebilir enerji alanında kısa ve orta vadede yapılması hedeflenen yatırımlarda göz önüne alındığında, Türkiye bu literatür içerisinde araştırılması gereken ülkelerin arasındadır. Bununla birlikte, son zamanlarda küresel ısınma, gaz emisyonu ve çevresel kirlilik gibi faktörler global bir sorun haline gelmiştir. Yenilenebilir enerjinin kullanımı daha temiz bir çevre için önemli bir unsurdur. Türkiye enerjide dışa bağımlı bir ülkedir. Ayrıca, Türkiye'nin elektrik enerjisinin %48'inin doğal gazdan üretiliyor olmasının yarattığı kırılganlığın son dönem Rusya krizi ile görülmüş olması sonrasında enerji karmasında çeşitlendirme çok daha hassasiyet kazanmıştır. Yenilenebilir enerjinin artırılması bağımlılığı azaltacak önemli bir araçtır. Hanehalklarının katılımı, hedeflenen yenilenebilir enerji projelerinin hayata geçirilmesini kolaylaştıracaktır. Bu proje dört ana hedefe ulaşmak üzerine odaklanmıştır: i) Türkiye?de ikamet eden hanehalklarının yenilenebilir kaynalardan üretilen elektrik enerjisi almak için ödemeye razı oldukları ortalama miktarı bulmak, ii) YÖİS?i etkileyebilecek yaş, cinsiyet, gelir düzeyi, egitim seviyesi, çevreye olan duyarlılık ve hanehalkı sayısı gibi faktörleri analiz etmek, iii) yenilenebilir enerji yatırımlarının hanehalkları tarafından desteklenmesine olanak sağlayacak bir politikanın Türkiye?de uygulanabilirliğini ortaya koymak, iv) bu proje çıktılarını uluslararası indekslerce taranan bir dergide yayınlatmak.
  • Article
    Yara Örtü Malzemesi Olarak Elektroeğrilmiş PCL/PHBV Membranların Hazırlanması ve Karakterizasyonu
    (Bitlis Eren Üniversitesi, 2019) İşoğlu, İsmail Alper; 0000-0001-6428-4207; AGÜ, Yaşam ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Biyomühendislik Bölümü; İşoğlu, İsmail Alper; 01. Abdullah Gül University; 04. Yaşam ve Doğa Bilimleri Fakültesi; 04.01. Biyomühendislik
    Bu çalışmada, yara örtü malzemesi olarak polikaprolakton (PCL), poli(3-hidroksibütirik asit-ko-3-hidroksivalerikasit) (PHBV) ve ağırlıkça farklı oranlarda (100:0, 50:50, 75:25, 0:100) PCL/PHBV karışımları, farklı çözücüler(kloroform (CHCl3), 1,1,1,3,3,3-Hexfluoro-2-propanol (HFIP) ve bunların karışımları) kullanılarak elektroeğirmetekniği ile fibroz yapıda membranlar hazırlanmıştır. Tüm elektroeğrilmiş membranlar Fourier DönüşümlüKızılötesi Spektroskopisi (FT-IR), Diferansiyel Taramalı Kalorimetre (DSC) ve Taramalı Elektron Mikroskobu(SEM) ile yapı, morfoloji ve ısıl özellikleri açısından karakterize edilmiştir. Ayrıca, absorbsiyon testi ile sıvı tutmakapasiteleri analiz edilmiştir. Karakterizasyon basamağından sonra, seçilen membranların üzerine insan fibroblasthücreleri ekilmiş, in vitro hücre canlılık ve toksisite, MTT testi ile 24, 48 ve 72. saat için analiz edilmiştir.Membranların üzerine ekilen hücrelerin çoğalması 36, 72 ve 120. saat olmak üzere 3 farklı süre için incelenmiş,sonuçlar SEM ile gösterilmiştir. Elde edilen sonuçlar PCL/PHBV (75:25) karışım ile HFIP çözeltisindeelektroeğrilen membranın yara örtü malzemesi olarak kullanılabileceğini göstermiştir.
  • Article
    Vergi Uyumu Davranışı ve Laboratuvar Deneyleri: Bir Yazın Taraması
    (Hazine ve Maliye Bakanlığı, 2021) Demirtaş, Burak Kağan; 0000-0001-9477-8128; AGÜ, Yönetim Bilimleri Fakültesi, Ekonomi Bölümü; Demirtaş, Burak Kağan; 01. Abdullah Gül University; 03.02. Ekonomi; 03. Yönetim Bilimleri Fakültesi
    Bu makalenin amacı, bireylerin vergi kaçırma davranışlarını analiz_x000D_ etmek için yürütülen laboratuvar deneylerine dayalı yayınların bir yazın_x000D_ taramasını yapmaktır. İktisat biliminde deneysel çalışmalar gün geçtikçe_x000D_ önem kazanırken Türkçe İktisat yazınında deneysel çalışmalar yok denecek_x000D_ kadar azdır. Bu makalede yazında bulunan çalışmalar özellikle deneysel_x000D_ tasarım açısından incelenmektedir; zira bu makale, laboratuvar deneyleriyle_x000D_ ilgili farkındalığı artırmayı da hedeflemektedir. Çalışmada mümkün_x000D_ olduğunca farklı deneysel tasarımlara dayanan çalışmalar tercih edilmeye_x000D_ çalışılmıştır. Ayrıca laboratuvar deneylerine getirilen eleştiriler de_x000D_ tartışılmaktadır. Makale, laboratuvar deneylerinden elde edilen sonuçların_x000D_ önemli olduğu ve saha deneyleri ile desteklenmesinin faydalı olacağı_x000D_ sonucuna varmaktadır.
  • Article
    Washback effects of high-stakes language tests of Turkey (KPDS and ÜDS) on productive and receptive skills of academic personnel
    (JLLS, 2013) Akpınar, Kadriye Dilek; Çakıldere, Bekir; AGÜ, Yabancı Diller Yüksekokulu, Yabancı Dilleri Bölümü; Çakıldere, Bekir; 01. Abdullah Gül University
    Washback, the impact of tests on education in general and language testing in particular, has become a popular_x000D_ area of study within educational research. This paper focuses on the washback effects of two high-stakes Foreign_x000D_ Language Tests (KPDS and UDS) of Turkey. The main concern of the study is to investigate the impact of these_x000D_ tests on receptive and productive language skills of academicians. 103 academic personnel working at Nevsehir_x000D_ University attended the study. A 26-item questionnaire was designed and administered to 103 academic personnel_x000D_ working at Nevsehir University. The data were analyzed using statistical analysis including descriptive statistics_x000D_ (frequency, percentage, mean, and standard deviation) and inferential statistics that use ANOVA to find whether_x000D_ there are significant differences between productive and receptive skills of the participants. It has been found out_x000D_ that there are significant differences between reading and writing; reading and listening, but reading and speaking_x000D_ provided insignificant results.
  • Article
    Türkiye’de Ataerkinin Kadın İstihdamı Tabusu: İşveren Tutumları Üzerine Bir Uygulama
    (Mülkiyeliler Birliği Genel Merkezi, 2023) Dedeoğlu, Saniye; Şahankaya Adar, Aslı; 0000-0003-2174-3076; AGÜ, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü; Dedeoğlu, Saniye; 01. Abdullah Gül University
    Dünya genelinde, 1970’li yıllardan beri ihracata dayalı ekonomik modelde kadın_x000D_ işgücünün büyük bir öneme sahip olduğu bilinmektedir. Nitekim tüm dünyada_x000D_ ‘istihdamda feminizasyon’un öne çıkması da bunu doğrular niteliktedir. Bu çalışmanın_x000D_ amacı, Türkiye’de ihracata dayalı ekonomik modelin kadın istihdamına etkisini talep_x000D_ yönlü analiz edebilmektir. Bu amaç doğrultusunda Malatya, Şanlıurfa ve Adıyaman_x000D_ Organize Sanayi Bölgeleri’ndeki (OSB) 212 işveren/yönetici ile tarama (survey)_x000D_ yöntemiyle görüşmeler gerçekleştirilmiş ve ayrıca 15 derinlemesine görüşme_x000D_ yapılmıştır. Araştırma bulgularına göre, araştırma kentleri başta olmak üzere bölgeye_x000D_ yönelik sanayi teşviklerinden faydalanmak amacıyla üretim birimlerini buralara_x000D_ taşıyan yatırımcıların kadın istihdamı ve mevcut işgücünün en az yarısının kadınlardan_x000D_ oluşması konusundaki tutumlarına bağlı olarak bu bölgede kadınların çalışma yaşamına_x000D_ daha yüksek oranlarda katılacağı yönünde olumlu işaretler bulunmaktadır. Nitekim_x000D_ araştırmanın yapıldığı Malatya, Adıyaman ve Şanlıurfa bölgelerinde son on yıl içinde_x000D_ kadın işgücüne katılım oranlarında ve istihdam oranlarında artışlar yaşanmıştır. Yine de_x000D_ araştırma bölgesi özelinde istihdamın koşulları dikkate alındığında kadınların işgücüne_x000D_ katılımlarının artmasının gerçekte olumlu bir işaret olarak algılanması zorlaşmaktadır._x000D_ İşverenlerin/yöneticilerin kadın çalıştırma konusundaki genel tutumlarına bakıldığında,_x000D_ bölgede ataerkil sistem ile sermaye ilişkisinin birbirlerinin devamlılığı için kurulduğu_x000D_ görülmüştür. Bu ilişki, kadınları evlilik ve annelik gibi sosyal ilişkiler üzerinden_x000D_ tanımlayarak kadınların hane içindeki konumlarını sağlamlaştırmakta ve toplum_x000D_ tarafından kabul edilmek için kadınlar da bu görevleri yerine getirmek amacıyla işgücü_x000D_ piyasasının dışında kalmaktadırlar. Öbür taraftan kapitalist birikim sistemi geçimlik aile ücretini temin etmeyerek kadınların işgücü piyasasında kayıt dışı, geçici ve düşük_x000D_ ücretlerle çalışmasını güvence altına almaktadır. Keza anket sonuçları ve derinlemesine_x000D_ görüşmelerde kadınların asli sorumluluklarının kadınları hane içinde tanımlayan eviçi işler ile çocuk bakımı olduğu, kadınların gece vardiyalarında çalışmalarının uygun_x000D_ olmadığı, çocuk sahibi kadınların çalışmasının doğru olmayacağı ve kadınların çalışma_x000D_ yaşamına katılabilmek için aile reisinin izninin gerekliliği gibi ifadelerin işverenlerin/_x000D_ yöneticilerin neredeyse tamamının görüşlerini yansıtmaktadır. Bu sonuçlar, araştırma_x000D_ bölgesinde kadınların çalışma yaşamına düşük katılım oranlarını açıklamak için güçlü_x000D_ göstergelerdir. Hepsinin de ötesinde bölgede kadın istihdamına sadece zorunlu_x000D_ olduğunda başvurulduğuna ilişkin genel bir tutum mevcuttur.
  • Article
    TÜRKİYE'NİN İLK ULUSLARARASI ORTAÖĞRETİM KURUMU: MUSTAFA GERMİRLİ ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ
    (Mehmet Dursun Erdem, 2015) Göver, İbrahim Hakan; Yavuzer, Hasan; 0000-0002-1258-0124; AGÜ; Göver, İbrahim Hakan; 01. Abdullah Gül University; 06. İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi; 06.01. Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler
    Bilim ve teknolojide yaşanan hızlı gelişmelerin önemli toplumsal değişimlere neden olduğu bir süreç yaşamaktayız. Özellikle iletişim, haberleşme ve ulaşım alanında kaydedilen ilerlemeler sayesinde insanlar ve toplumlar arasındaki kültürel ve fiziki mesafeler ortadan kalkmıştır. Adına küreselleşme ve uluslararasılaşma dediğimiz bu süreç, toplumsal birikim ve unsurların (bilgi, eğitim, teknoloji, sermaye, fikir, ticari ürün, emek vb) kökeninden/kaynağından bağımsız olarak tüm dünyada serbestçe dolaşmasına neden olmaktadır. Küreselleşen dünyada diğer her şey gibi eğitim faaliyeti de yerel ya da ulusal olmaktan çıkmış, binası, öğrencisi, öğretmeni ve ders müfredatıyla uluslararası bir nitelik kazanmıştır. Bu trende bağlı olarak, Ülkemizde sadece yabancı uyruklu öğrencilerin devam ettikleri orta öğretim kurumları açılmaya başlanmıştır. Bu okullardan biri de Kayseri İli Kocasinan İlçesinde bulunan "Uluslararası Mustafa Germirli Anadolu İmam Hatip Lisesi" dir. Araştırmamızın konusunu teşkil eden bu okul, MEB Din Öğretimi Genel Müdürlüğü'nün aldığı bir kararla 2006 yılından itibaren sadece yabancı uyruklu öğrencilere eğitim hizmeti vermeye başlamış ve böylece yabancı uyruklu öğrencilere lise düzeyinde eğitim veren Türkiye'deki ilk ve tek okul olmuştur. Eğitimde uluslararasılaşmanın yaygınlaşmasıyla birlikte, ülkemizde ortaöğretim düzeyinde faaliyet gösteren uluslararası eğitim kurumlarının sayılarının kısa bir süre içinde artacağı kaçınılmazdır. Bu tespitten hareketle, bu makalede alanında bir ilk olma özelliği taşıyan Uluslararası Mustafa Germirli Anadolu İmam Hatip Lisesinin önemine ve eğitim faaliyetlerine dikkat çekilmek istenmiştir.
  • Article
    TÜRKİYE VE BİRLEŞİK KRALLIK’TA GREVDE KAYBOLAN İŞGÜNÜ SAYISININ ÜCRET ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
    (T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI STRATEJİK ARAŞTIRMALAR VE VERİMLİLİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ, 2019) Ünal, Emre; Köse, Nezir; 0000-0001-9572-8923; AGÜ, Yönetim Bilimleri Fakültesi, Ekonomi Bölümü; Ünal, Emre; 01. Abdullah Gül University
    Bu çalışmada, Türkiye ve Birleşik Krallık için ücret üzerinde enflasyon veekonomik büyümenin yanı sıra grevde kaybolan işgünü sayısının uzun ve kısadönem etkileri 1963-2015 dönemlerini kapsayan yıllık zaman serisi verilerikullanılarak Engle-Granger Eşbütünleşme Analizi ve Hata Düzeltme Modeliçerçevesinde incelenmiştir. Elde edilen bulgular, her iki ülkede de enflasyonunhem kısa hem de uzun dönemde, ekonomik büyümenin ise sadece kısadönemde ücretin belirleyicisi olduğunu göstermiştir. Ayrıca grevde kaybolanişgünü sayısının ücreti uzun dönemde pozitif yönde etkilediği buna karşın kısadönemde istatistiksel olarak anlamlı bir etkisinin olmadığı bulunmuştur.
  • Article
    TÜRKİYE TÜRKÇESİNDE ÖLEN FİİLLER
    (Cengiz Alyılmaz, 2018) Kayasandık, Ahmet; 0000-0001-8633-034X; AGÜ, Rektörlük, Türk Dili Bölümü; Kayasandık, Ahmet; 01. Abdullah Gül University; 10. Rektörlük
    Türkçenin ölü kelimeleri hakkında yapılacak araştırmalar, söz varlığına yapacağı katkılar yanında dil ve kültür tarihine dair bilinmeyen birtakım hususların öğrenilmesine ve bu dil olayının özelliklerini aydınlatmaya yarayacaktır. Dil bilgisinin diğer alanlarına dair çalışmaların çokluğuna ve çeşitliliğine karşılık semantik ve özellikle etimoloji alanındaki araştırmalar sınırlıdır. Dîvânu Lugâti‟t-Türk (DLT) ve Kutadgu Bilig (KB) dizinlerinden tespit edilen ve bugün kullanılmayan fiillerin ölme nedenlerinin gruplandığı bu çalışmayla bu alana bir katkı amaçlandı. Çalışmada araştırmacıların kelimelerin ölme sebebine dair açıklamalarına yer verildi. Sözlüklerle karşılaştırılarak tespit edilen ölü fiiller, unutulma sebeplerine göre sekiz grupta sıralandı. Anlamı kaba olduğundan yerine başkası kullanıldığı için ölen fiilin bulunmaması dikkat çekti. Türediği isim öldüğü için unutulan fiilleri anlamak kolay olduğundan bunlara birkaç örnek verilmekle yetinildi. Yabancı kelime yerine Türkçesi kullanıldığı için ölen bir adet fiil, kısalık/fonetik sebeplerle ölen dokuz adet fiil tespit edildi. Fiillerin ölümünün (elli bir fiille) en fazla sosyal, kültürel, dinî ve tarihî vb. sebeplerden kaynaklandığı sonucuna ulaşıldı. Eylem aynı eylem olduğu için fiillerde değişiklik öngörülmeyebilir ama tarihî süreçte ince ayrımlar ortaya çıkmış, bu durum da bazı fiillerin zamanla ölmesine neden olmuştur. Arapça, Farsça gibi yabancı dillere ait unsurların yoğun olarak bulunduğu divan şiirine ve nesrine ait örneklerde bile fiillerin korunduğu bir dilde bu kadar fiilin ölmesi dikkat çekicidir.
  • Article
    Türkiye Türkçesinde +CIl / +CUl Eki ve 'Eskicil' Sözü
    (TÜBİTAK ULAKBİM Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi Merkezi Cahit Arf Bilgi Merkezi, 2020) Ahmet KAYASANDIK; AGÜ, Rektörlük, Türk Dili Bölümü; 01. Abdullah Gül University; 10. Rektörlük
    Türkçede yeni kelimeler yapmanın yollarından biri yapım ekleriyle kelimeler türetmektir. Ancak bunun dilin kurallarına uygun olarak yapılması gerekir. Ek canlı olmalı, benzer örnekleri bulunmalı, kuruluşu tutarlı, yapısı doğru, anlamı açık olmalıdır. Eski kaynaklarda sınırlı örnekleri bulunan +CIl / +CUl ekiyle düşkünlük, alışkınlık, benzerlik kavramı taşıyan kelimeler türetilmiştir. Son zamanlarda ekin asıl işlevine getirildiği isme bağımlılık, yakınlık, isteklilik, sıralama gibi kavramlar yüklenmiş; sayıca az olsa da yine bu ekle bazı araç, gereç adları, bitki adları, oyun adları, terimler ve somut kelimeler yapılmıştır. Eskicil gibi birkaç örnekte ise bu eke, terim türetme ilkelerine pek de uygun olmadığı hâlde nispet eki işlevi yüklenmiştir. Bu çalışmada ekin kelimeye kattığı kavramlar göz önünde bulundurularak bu ekle türetilen bütün kelimeler gruplandırılmış ve sözlük anlamları verilmiştir. Ayrıca arkaik yerine kullanılan terimlerden biri olan eskicil sözünün terim yapma yöntemlerine uygun olmadığı belirtilerek bu terim için arkaik veya eski dil ögesi ya da eski unsur ifadeleri önerilmiştir.
  • Article
    TÜRKİYE GÖÇ VE MÜLTECİ POLİTİKASININ DIŞ POLİTİKA EKSENİNDE DEĞERLENDİRİLMESİ: 2000-2017
    (Rasim Özgür Dönmez, 2019) Teke-Lloyd, Fatma Armagan; 0000-0001-5439-439X; AGÜ, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü; Teke-Lloyd, Fatma Armagan; 01. Abdullah Gül University; 06. İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi; 06.01. Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler
    Makalenin amacı, 2000-2017 yılları arasında Türkiye’nindeğişen göç ve mülteci politikasını dış politikanın birizdüşümü olarak değerlendirmektir. Makalenin argümanı,Türkiye’nin göç ve mülteci politikası 2000-2011 tarihleriarasında Avrupa Birliği (AB)’ne üyelik modeline çerçevesindedönüştüğü iken, 2011-2017 arası göç politikası/söylemindekidönüşümüm temel hedefi Avrupa ve Ortadoğu’da siyasimanevra alanını genişletmek olmuştur. Buna ilaveten, budönemde Türkiye’nin dış politikada yaşadığı süreciAvrupalılaşma (Europeanization) ve Avrupa’dan uzaklaşma(de-Europeanization) olarak değerlendirir. Avrupalılaşmaolarak tanımlanabilecek, 2000-2011’i kapsayan dönemdeTürkiye, AB’nin ‘güvenlikçi’ sınır politikalarına bazen adapteolmuş, bazen ise AB’nin eleştirilerine rağmen ‘esnek’ göçpolitikasına devam etmiştir. Buradaki siyasi sürecin dinamiği,Türkiye’nin AB üyeliğine inancı doğrultusunda şekillenmiştir.2011 yılından itibaren ise, Avrupa’dan uzaklaşma dediğimizsürece girilmiş ve Ahmet Davutoğlu’nun Ortadoğu’da hamilikiddiası ve AB ile bozulan ilişkiler çerçevesinde göç politikası farklılaşmıştır. Sonuç olarak, AB üyeliği girişimleri, ikiliilişkilerdeki gerilimler yüzünden sekteye uğramış ve reformlaraskıya alınmıştır. Suriye göçmen krizi ise, uluslararasısiyasetteki dengeleri değiştirerek, AB’yi Türkiye ile yenidenişbirliği kurmaya mecbur bırakmıştır.
  • Article
    Türk Kahvesi Tüketilen Mekânların Seçimini Etkileyen Faktörlerin Belirlenmesi: Nevşehir Örneği
    (Muş Alparslan Üniversitesi, 2019) Çizmeci, Bülent; Acar, Neşe; Çakırbaş, Ali; 0000-0002-7722-6003; 0000-0002-2217-5392; 0000-0002-9830-1463; AGÜ; Çizmeci, Bülent; 01. Abdullah Gül University
    Dünyanın pek çok yerinde üretilen ve farklı biçimlerde sunulan kahvenin kültür hayatımızın_x000D_ zenginleşmesinde de önemli katkıları olduğu görülmektedir. İşletmelerin rakiplerine göre farklılığını_x000D_ gösterebilmek için kahvenin sunulduğu mekânlarda önemli rol oynamaktadır. Çalışmada Türk_x000D_ kahvesinin gelişim süreci anlatılmış ve Nevşehir örneğinde Türk kahvesi tüketilen mekânların_x000D_ seçimini etkileyen faktörlerin belirlenmesi, Türk kahvesi tüketim amacı ve tüketim alışkanlıkları_x000D_ tespit edilmeye çalışılmıştır. Araştırma, Türk kahvesi tüketen 409 kişi üzerinde anket tekniği_x000D_ kullanılarak yapılmıştır. Belirlenen beş faktörün algılanma düzeylerinin demografik değişkenlere_x000D_ göre farklılık gösterip göstermediğini test etmek için yapılan tek yönlü varyans (MANOVA) analizi_x000D_ sonucu tüketicilerin eğitim durumu, meslek ve gelirleri itibariyle farklılıklar bulunmuştur. Yapılan_x000D_ t-Testi sonucunda ise tüketicilerin cinsiyetleri itibariyle hizmet düzeyi ve fiziki ortam olarak_x000D_ adlandırılan faktörlerin algılanmasında, medeni duruma göre ise fiziki ortam adlı faktörün_x000D_ algılanmasında farklılık bulunmuştur.
  • Article
    TURKISH MERGERS AND ACQUISITIONS (M&As): A HISTORICAL VIEW OF CHARACTERISTICS, TRENDS, AND DIRECTIONS
    (Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi, 2018) Genç, Ömer Faruk; Kalkan, Burak; 0000-0001-7747-1095; AGÜ, Yönetim Bilimleri Fakültesi, İşletme Bölümü; Kalkan, Burak; 01. Abdullah Gül University
    This study analyses acquisitions that Turkish companies are involved between 1990-_x000D_ 2017 by analyzing trends in number and volume of activity, geographic dispersion of foreign_x000D_ acquirers and targets, deal characteristics. We also group acquisitions into three according to_x000D_ the home country of acquirers and targets and compare. As being the first study to analyze all_x000D_ three groups at the same time and having the most comprehensive sample in terms of period, this_x000D_ study contributes to the literature by providing a detailed and comprehensive understanding_x000D_ of Turkish M&As. We finally discuss implications for firms and policymakers while providing_x000D_ insights for future research
  • Research Project
    Tesis yeri seçim problemleri için akış tabanlı modellerin ve çözüm metodolojilerinin geliştirilmesi
    (TUBİTAK, 2017) Akgün, İbrahim; Gören, Selçuk; Kara, Bahar Yetiş; 0000-0001-6325-7741; 0000-0002-5320-4213; AGÜ, Mühendislik Fakültesi, Endüstri Mühendisliği Bölümü; Akgün, İbrahim; Gören, Selçuk; 01. Abdullah Gül University
    Tesis yeri seçim problemleri, yoğun olarak akademik çalışmaların yürütüldüğü alanlardan_x000D_ biridir. Ancak, bazı araştırmacılar tarafından, tesis yeri seçim modellerinin gerçek hayat_x000D_ uygulamalarını temsil etme ve çözmedeki yeterliliği uzun süredir sorgulanmakta ve yeni_x000D_ modellerin geliştirilmesine ihtiyaç olduğu ifade edilmektedir. Literatürdeki modellerin büyük_x000D_ bir çoğunluğu, modellerin gerçek hayattaki uygulama alanlarını sınırlandıran belirli_x000D_ varsayımlara dayanmaktadır. Bu varsayımların en önemlilerinden biri, modellerde girdi olarak_x000D_ kullanılan serim ve veri yapısıyla ilgilidir. Literatürdeki modeller, düğümler arası mesafe_x000D_ matrisinde en kısa yol uzunluklarının kullanıldığı tam serim (complete network) yapısı üzerine_x000D_ kuruludur. Modellerde tam serim yapısının kullanılması, gerçek hayattaki serimlerin (örneğin,_x000D_ demiryolları ya da karayolları) tam serim yapısında olmasından ziyade, araştırmacıların_x000D_ bazen doğrudan bazen de dolaylı olarak kabul ettiği bir varsayıma dayanmaktadır._x000D_ Araştırmacılar, gerçek hayat serimlerine en kısa yol algoritmalarının uygulanması suretiyle,_x000D_ düğümler arasında en kısa yolların kullanıldığı bir tam serim yapısının oluşturulduğunu_x000D_ varsaymaktadır. Diğer bir ifadeyle, modellerde girdi olarak kullanılan serim yapısı, düğümler_x000D_ arası mesafelerin üçgen eşitsizliğini sağladığı tam serimdir. Bu yaklaşım genel olarak kabul_x000D_ görmekle beraber, gerçek serim ve veri yapısının modellerde doğrudan girdi olarak_x000D_ kullanılmaması, modelleme ve çözüm açısından bazı dezavantajlara sebep olmaktadır. Daha_x000D_ da önemlisi, gerçek hayatta en kısa yolların tercih edilmediği veya üçgen eşitsizliğinin_x000D_ sağlanmadığı birçok durum vardır. Söz konusu tespitlerden hareketle, literatürdeki_x000D_ yaklaşımlardan tamamen farklı olarak, tam olmayan gerçek serim yapısının modellerde_x000D_ doğrudan girdi olarak kullanıldığı tesis yeri seçim problemleri tanımlanmıştır. Projede, tesis_x000D_ yeri seçiminde klasikler arasında kabul edilmeleri ve diğer tesis yeri seçim modellerinin_x000D_ temelini oluşturmaları nedeniyle, p-ortanca ve p-hub ortanca problemleri ele alınmıştır. Bu_x000D_ problemlerin, ayrıt/düğüm kapasiteli, kapasitesiz, tek ve çoklu atama ile farklı topolojilere izin_x000D_ veren versiyonları için modeller ve çözüm yöntemleri geliştirilmiştir. Geliştirilen modeller, hem_x000D_ gerçek serim yapısı, hem de (üçgen eşitsizliğini sağlamayan dahil) tam serim yapısı ile doğru_x000D_ sonuçlar vermektedir. Geliştirilen formülasyonlarda, daha çok tesis-talep noktası atama_x000D_ kararlarına dayanan literatürdeki modellerin aksine, ayrıt tabanlı akışlar esas alınmıştır._x000D_ Modellerin çözümü için, Benders Ayrıştırma ve Lagrange gevşetme algoritmaları_x000D_ geliştirilmiştir. Modellerin ve geliştirilen algoritmaların performansları, çeşitli problemler_x000D_ kullanılarak test edilmiştir.