TR-Dizin İndeksli Yayınlar Koleksiyonu
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.12573/396
Browse
Browsing TR-Dizin İndeksli Yayınlar Koleksiyonu by Title
Now showing 1 - 20 of 294
- Results Per Page
- Sort Options
Article 3D Sampling of K-Space With Non-Cartesian Trajectories in MR Imaging(Gazi Univ, Fac Engineering Architecture, 2025) Dundar, Mehmet Sait; Gumus, Kazim Z.; Yilmaz, Bulent; 01. Abdullah Gül UniversityThis study presents an innovative approach to 3D k-space sampling in MR imaging using non-Cartesian concentric shell trajectories. The method involves 32 concentric shells of varying radii, allowing for rapid data acquisition through undersampling techniques. Simulations using IDEA software demonstrate that this approach can fill the k-space in less than one second, a significant time reduction compared to traditional FLASH sequences that can take 3-4 minutes. The concentric shell model enhances imaging efficiency by minimizing artifacts and ensuring uniform k-space filling, leading to higher resolution and faster scans. This technique shows promise for clinical applications, particularly in dynamic imaging scenarios such as acute stroke and pediatric radiology, where speed and precision are critical. As illustrated in Figure A, the concentric shell trajectories enable uniform k-space filling, significantly reducing scan times and improving image quality. These results are based on the simulations conducted with IDEA software.Article Accurate Prediction of Residual Stresses in Machining of Inconel 718 Alloy through Crystal Plasticity Modelling(2023) Bal, Burak; Cetın, Barıs; Yılmaz, Okan Deniz; Kesriklioglu, Sinan; Kapçı, Mehmet Fazıl; Buyukcapar, Ridvan; 01. Abdullah Gül University; 02.06. Makine Mühendisliği; 02. Mühendislik FakültesiArtık gerilmelerin belirlenmesi ve değerlendirilmesi, savunma, havacılık ve otomotiv endüstrilerinde kullanılan bileşenlerin arızalanmasını önlemede çok önemlidir. Bu çalışmanın amacı, Inconel 718'in işlenmesi sırasında oluşan artık gerilmeleri doğru bir şekilde tahmin etmek için bir malzeme modeli sunmaktır. Ortogonal talaşlı imalat testleri, çeşitli kesme ve ilerleme hızlarında gerçekleştirilerek, Inconel 718'in işlenmesinden sonraki artık gerilmeler, X-Ray ışın kırınımı ile karakterize edildi. Bu süper alaşımın mikroyapısal girdilerini ticari olarak temin edilebilen bir sonlu eleman yazılımına (Deform 2D) aktarmak için bir viskoplastik kendi içinde tutarlı kristal plastisite modeli geliştirildi. Ayrıca simülasyonlar klasik Johnson - Cook malzeme modeli ile aynı işleme parametrelerinde yapıldı. Bu çalışmada elde edilen simülasyon ve deneysel sonuçlar, kristal plastisite tabanlı çok ölçekli ve çok ölçekli malzeme modelinin, mevcut modele kıyasla Inconel 718'in işleme kaynaklı kalıntı gerilmelerinin tahmin doğruluğunu önemli ölçüde geliştirdiğini ve yüzey kusurlarını en aza indirmek için kullanılabileceğini göstermiştir. Geliştirilen bu model, kesilmesi zor malzemelerin işlenmesinde yüzey kusurlarını ve üretim denemelerinin maliyetini en aza indirmek için kullanılabilir.Article Agency Theory: A Review in Finance(2020) Polat, Ali Yavuz; Tekin, Hasan; 01. Abdullah Gül UniversityTemsil ve risk paylaşımı problemleri büyük firmalarda sahiplik ve kontrolün ayrılmış olmasından dolayı, müvekkil (sahipler) ve vekil (yöneticiler) arasında çıkar çatışması olduğunda ortaya çıkmaktadır. Bu problemler temel olarak bilgi asimetrisinden kaynaklanmaktadır. Bu da müvekkil için vekalet maliyeti ortaya çıkarmaktadır. Halihazırdaki önemli teorilerden biri olan Vekil Teorisi vekalet ilişkilerindeki maliyetleri minimize etmeye odaklanmaktadır. Bu çalışma müvekkil-vekil ilişkilerini daha iyi anlamak için, kurumsal finans alanındaki hissedar-yönetici ve tahvil sahibi-hissedar ilişkilerine odaklanarak, müvekkil-vekil ilişkilerini kritik bir şekilde değerlendirmektedir.Article AKP’NİN SURİYELİ GÖÇMEN SÖYLEMİNİ TÜRKİYE’NİN JEOPOLİTİK SENARYOSUYLA BİRLİKTE OKUMAK(TÜBİTAK ULAKBİM Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi Merkezi Cahit Arf Bilgi Merkezi, 2020) Özgür BALKILIÇ; Fatma Armağan TEKE LLOYD; AGÜ, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Psikoloji Bölümü; 01. Abdullah Gül University; 06. İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi; 06.03. Sosyoloji; 06.01. Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkilerAKP Suriyeli mülteci krizi ile baş etmek için uzun bir süre boyunca açık kapı politikası uygulamasına karşın, 2011-2018 yılları arasında konu üzerine geliştirdiği söylemsel pratiği kafa karıştırıcıydı. Zira, bu söylemsel pratik uluslararası göçkuramları ve pratikleri örüntüsünü tam olarak takip etmiyordu. Aslında AKP için göçmen krizi,Batı’nın ahlaki ve lider lik sorunlarının geniş yansımasının bir ürünüydü. Suriye göçmen krizini uluslararası sistemin bir çöküşünün sonucu olarak okuyan Türkiye’nin dışpolitika pratiklerini temellendirdiği ve meşrulaştırdığıjeopolitik senaryosu AKP’nin görünürde kafa karıştırıcı söylemini kavramamız için bize analitik bir çerçeve sunabilir. Bu makale söz konusu söylemde iki temaya odaklanmaktadır. Birincisi, AKP Suriyeli göçmenleri tanımlarken resmi düzenlemelerde belirtilen herhangi bir statüden ziyade dini temelli bir “misafir” kavramına başvurmaktadır. İkincisi, AKP Suriyeli mülteci krizini, içerisinde Türkiye’ye bir liderlik rolü payesi biçecek şekilde, uluslararasısistemin daha geniş siyasi ve ahlaki bir krizinin bir sonucu olarak ele almaktadır.Other Akut Myeloid Lösemi Tedavisi için Hedgehog Ve Otofaji Yolaklarının Düzenlenmesi(TUBİTAK, 2019) EL KHATIB, Mona; AGÜ, Yaşam ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü; EL KHATIB, Mona; 01. Abdullah Gül UniversityAkut myeloid lösemi (AML) çeşitli moleküler aberasyonlar ve sinyal yolaklarındaki bozuklukları_x000D_ içeren klonal hastalıklar ile karakterize edilen bir grup heterojen malignanttır. Hedgehog (HH)_x000D_ sinyal yolağı birçok kanserde deregüle edilen evrimsel olarak korunan bir sinyal yolağıdır. HH_x000D_ sinyal yolağı lizozomal degradasyon prosesi otofajinin temel regülatörü olan PI3K/AKT/mTOR_x000D_ aksesini de içeren diğer sinyal yolakları ile karşılıklı iletişim halindedir. Bu sinyal yolakları_x000D_ AML’de deregüle edilmiştir. Birçok çalışmada otofajinin AML için bir kaçış mekanizması_x000D_ olabileceği ortaya konulmuştur. Bizim çalışmamızda, HH ve otofaji yolaklarının farklı AML_x000D_ türleri üzerine etkileri incelenmiştir. Çalışmamızda KML hücresi olan K562 ve CMK, MV4-11,_x000D_ MOLM-13 ve NB4 AML hücreleri GLI1 inhibitörü GANT61 ve farklı otofaji modülatörleri ile_x000D_ muamele edilmiştir.MTT sonuçları NB4, MOLM-13 ve MV4-11hücre proliferasyonun GLI_x000D_ inhibisyonu sonrasında düştüğünü ancak CMK’nin diğer AML hücre hatlarına kıyasla GLI_x000D_ inhibisyonuna daha az sensitif olduğunu ortaya koymuştur. Daha sonra, otofaji_x000D_ modülasyonunun farklı AML hücre hatlarının proliferasyonu üzerine etkileri incelenmiştir._x000D_ Otofajinin gerek otofagozom-lizozom füzyonu aşamasında gerekse otofagolizozomal_x000D_ degradasyon aşamasında inhibisyonunun ilaç konsantrasyonu ve muamele süresine bağlı_x000D_ olarak AML sağkalımını azalttığı gözlemlenmiştir. Otofaji modülatörleri ve GANT61’in_x000D_ kombinasyonunun MOLM-13 hücre hattı üzerinde sinerjistik bir etkisinin olduğu fakat CMK_x000D_ hücre hattı üzerinde sinerjistik etkisinin olmadığı gözlemlenmiştir. GANT61 muamelesinin AML_x000D_ hücre hatlarında otofajiyi artırdığı LC3II ekspresyonu ile western blot yöntemi ile ortaya_x000D_ konulmuştur. Buna ek olarak, kombinasyonun MOLM-13 hücresinde LC3II’yi artırdığı_x000D_ gözlenirken, bu oran CMK hücre hattında daha düşüktür. AKT proteinin ekspresyonu ilaca ve_x000D_ hücre hattına gore farklılık göstermektedir. Sonuç olarak, HH ve otofaji sinyal yolaklarının_x000D_ hedeflenmesi MOLM-13 hücre hattı için umut vaatedici bir terapi iken, CMK hücre hattında_x000D_ benzer sonuçlara ulaşılamamıştır.Research Project Alçaltıcı/Yükseltici Dc/Dc/Ac Eviricilerle Yüksek Performanslı Anahtarlamalı Relüktans Motoru Sürücü Sistemi Tasarımı Ve Gerçeklemesi(2021) Tekgün, Burak; Boynuegri, Ali Rifat; Yaşa , Yusuf; Alan, Irfan; 0000-0003-2720-8816; 0000-0001-7995-0540; AGÜ, Mühendislik Fakültesi, Elektrik - Elektronik Mühendisliği Bölümü; Tekgün, Burak; Alan, Irfan; 01. Abdullah Gül University; 02. Mühendislik Fakültesi; 02.05. Elektrik & Elektronik MühendisliğiAnahtarlamalı relüktans motorları (ARM) 1800?lü yılların ortalarında keşfedilmesine rağmen, 1960?lı yıllarda yarı iletken anahtarların icat edilmesine kadar potansiyeli anlaşılamamış makinalardır. Modern yarı iletken teknolojisinin icadı ve gelişmesi ile birlikte ARM?lerin kullanımı yaygınlaşmıştır. ARM?ler basit yapıları, düşük üretim maliyetleri ve sağlamlıklarından dolayı birçok uygulamada tercih edilmişlerdir. Geleneksel olarak ARM, her bir faz için iki yarı iletken anahtar ve iki diyot kullanılarak oluşturulan sürücülerle sabit giriş gerilimi işlenerek, sırasıyla fazlar enerjilendirilmektedir. Faz sargılarındaki akımın enerjilendirilme esnasında yükselme süresi ve enerji kesildiği durumdaki akımın azalma süresi DC bara voltajına bağlıdır. Bu durum uygulamalarda enerjilendirme süresinin akımın sıfıra gitme süresi de göz önüne alınıp kısa tutulmasına, dolayısıyla komütasyon esnasında düşük tork üretimine, yüksek tork salınımına ve ortalama tork üretiminde azalmaya sebep olmaktadır. Bu projede, geleneksel sürücü topolojisinden farklı olarak ARM, bir DC/DC dönüştürücü ve tek fazlı bir tam-köprü evirici yardımı ile ideale yakın bir enerjilendirme akımı oluşturularak ARM daha yüksek performans ile kontrol edilmesi sağlanmıştır. Projede önerilen ARM sürücüsü her bir fazı bir DC/DC dönüştürücü ve bir tam-köprü evirici içeren modüler yapılı sürücülerden oluşmaktadır. Önerilen sürücü yapısını geleneksel ARM topolojilerinden ayıran özelliği DC/DC dönüştürücü devresidir. Burada makinanın faz sargılarının ihtiyaç duyduğu akım dalga şekli DC/DC dönüştürücü ile sağlanmaktadır. Tork üretiminin pozitif olabilmesi için stator ve rotor kutuplarının tam hizalandığı andan kısa bir süre önce negatif gerilim uygulanarak, faz akımının hızlı bir şekilde kesilmesi gerekmektedir. Bu durumda ise gerilim önerilen devredeki tam-köprü devresi yardımıyla tersine çevrilerek ve DC/DC dönüştürücünün çıkış gerilimi en yüksek seviyesine getirilmek suretiyle akımın hızlı şekilde sıfıra inmesi sağlanmıştır ve böylelikle makinanın performansı artmıştır. sadece DC/DC çevirici katında yüksek frekanslı anahtarlama olduğundan anahtarlama kayıplarının azalarak ve geleneksel topolojiye göre daha yüksek verim sağlanmıştır. Önerilen sürücü sisteminin AC motorların sürücüleri olarak yenilenebilir enerji sistemlerinde ara yüz elemanı olarak uygulanabilir olması, arıza giderme zamanında önemli ölçüde azalmaya neden olarak üretimdeki sürdürülebilirliğin artırılmasına destek olacağı öngörülmektedir.Article Citation - WoS: 4Citation - Scopus: 4All-Polymer Ultrasonic Transducer Design for an Intravascular Ultrasonography Application(Tubitak Scientific & Technological Research Council Turkey, 2019) Hah, Dooyoung; 01. Abdullah Gül University; 02. Mühendislik Fakültesi; 02.05. Elektrik & Elektronik MühendisliğiIntravascular ultrasonography (IVUS), a medical imaging modality, is used to obtain cross-sectional views of blood vessels from inside. In IVUS, transducers are brought to the proximity of the imaging targets so that high-resolution images can be obtained at high frequency without much concern of signal attenuation. To eliminate mechanical rotation rendered in conventional IVUS, it is proposed to manufacture a transducer array on a flexible substrate and wrap it around a cylindrical frame. The transducer of consideration is a capacitive micromachined ultrasonic transducer (CMUT). The whole device needs to be made out of polymers to be able to endure a high degree of bending (radius: 1 mm) Bending of the devices leads to considerable changes in the device characteristics, including resonant frequency and pull-in voltage due to geometrical dimension changes and stress induced. The main purpose of this work is to understand the effect of bending on the device characteristics by means of finite element analysis. Another objective of the work is to understand the relationships between such an effect and the device geometries. It is learned that the bending-induced stress depends strongly on anchor width, membrane thickness, and substrate thickness. It is also learned that resonant frequency and pull-in voltage become lower in most cases because of using a flexible substrate in comparison to those of the device on a rigid substrate. Bending-induced stress increases the spring constant and hence increases resonant frequency and pull-in voltage, although this effect is relatively weaker. For most of the device geometries, pull-in voltage is too high for the polymer material to endure. This is the main drawback of the all-polymer CMUT. In order to meet the design goal of 20 MHz resonant frequency, the membrane radius has to be smaller than 7.7 mu m for a thickness of 3 mu m.Article Amerikan İşletme İdeolojisinin Türkiye’ye Gelişi, Yayılışı ve Ücret Tartışmaları,1960-1980(2019) Balkılıç, Özgür; 01. Abdullah Gül University; 06. İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi; 06.03. Sosyoloji1960-1980 arasında yeni bir toplu sözleşme düzenine geçilmesiyle ve kalkınma, sosyal adalet, ücreteşitsizlikleri gibi konularda kamusal tartışmaların gittikçe yoğunlaşmasıyla birlikte sermaye sahiplerinin enönemli gündemlerinden birisi sınai karlılıklarını gizlemek/arttırmak ve bunu yaparken de emek süreçleriüzerindeki denetimlerine özellikle örgütlü emeğin rızasını almaktı. Bu anlamda, özellikle 1945 sonrası dünyayayayılan Amerikan işletme ideolojisi burjuvazinin/işletme yöneticilerinin bir yandan kapitalist karları gizlemekve diğer yandan emek üzerindeki denetimi sağlamak hususunda rızanın üretilmesinde en önemli araçlardanbirisi oldu. Bu çalışma, burjuvazinin örgütlü emeğin rızasını almak için kullandığı en önemli ideolojikmekanizmalardan birisi olan işletme ideolojisinin Türkiye’ye gelişine, yayılmasına ve özel olarak bu ideolojininönemli bir boyutu olan ücret tartışmalarına odaklanmaktadır. Makalede sermaye sahiplerinin/yöneticilerinkarlarını gizlemek-arttırmak ve emek üzerinde denetimi sağlamak için öne sürdüğü ücretler-verimlilik ilişkisive ücret sistemlerine örgütlü emeğin sendikal yapısı ve stratejileri nedeniyle rıza göstermediği öne sürülecektir.Bu bağlamda, çalışmanın temel amacı 1960-1980 arasının emek-sermaye çatışmasını incelerken emeksüreçlerini büyük oranda ihmal eden mevcut literatüre katkı koymaktır.Article Citation - WoS: 2Citation - Scopus: 2Analysis of Optical Gyroscopes With Vertically Stacked Ring Resonators(Tubitak Scientific & Technological Research Council Turkey, 2021) Hah, Dooyoung; 01. Abdullah Gül University; 02. Mühendislik Fakültesi; 02.05. Elektrik & Elektronik MühendisliğiWithout any moving part, optical gyroscopes exhibit superior reliability and accuracy in comparison to mechanical sensors. Microring-resonator-based optical gyroscopes emerged as alternatives for bulky conventional Sagnac interferometer sensors, especially attractive for applications with limited footprints. Previously, it has been reported that planar incorporation of multiple resonators does not bring about improvement in sensitivity for a given area because the increase in Sagnac phase accumulation does not outrun the increase of area. Therefore, it was naturally suggested to consider vertical stacking of ring resonators because then, the resonators can share the same footprint. In this work, sensitivity performances of such configurations with vertically stacked microring resonators are analyzed and compared to that of a basic (single-resonator) configuration. Through comprehensive study, it is learned that the sensitivity performance of the devices with vertically-stacked resonators (either with a single bus waveguide or with two bus waveguides) does not exceed that of the basic sensor device (single resonator with one bus waveguide), i.e. the basic structure is yet to be remained as the most efficient configuration.Article Analysis of Under-Five Mortality by Diseases in Countries With Different Levels of Development: a Comparative Analysis(2023) Ersöz, Nur Şebnem; Sütçü, Muhammed; Şahan, Pınar Güner; 01. Abdullah Gül UniversityObjectives: The right to health is critical for children because they are sensitive beings who are more susceptible to disease and health problems. It would be beneficial to compare child mortality rates in countries with different levels of development and to conduct studies to address them by taking into account their causes. This study aims to analyze the situation of developed, developing and least developed countries in terms of causes under-5 child mortality (U5CM) determined by World Health Organization and to identify the similarities or differences of under-five mortality. Methods: Child mortality rates per 1,000 live births between 2000 and 2017 years in between different age groups (0-27 days and 1-59 months) by causes (disease-specific) were obtained from World Health Organization for a total 15 countries including developed, developing and least developed countries. Regression analysis was performed to identify which causes have more impact on child mortality. In addition, the relationship between diseases was calculated using Euclidean distance, and diseases were clustered using k-means clustering algorithm for each country. Results: As a result of mathematical and statistical analysis, it was seen that causes of child mortality have a significant relation with the development level of country where a child was born. Conclusions: It has been observed that the causes of child mortality in countries with different levels of development vary depending on different factors such as geographical conditions, air quality population and access to medicine.Article Ankara’da Millî Bayram Kutlamaları: Erken Cumhuriyet Dönemi’nde Kamusallığın Performatif Biçimleri(2022) Tozoglu, Ahmet Erdem; Elif, Kaymaz; Sezen, Öykü Su; 01. Abdullah Gül UniversityMakale, Ankara’da Cumhuriyet’in ilk yıllarında resmî bayram kutlamaları bağlamında performatif kamusallığın oluşumunu incelemektedir. Bayram kutlamaları tek bir aktör üzerinden ve tek bir kavramsal çerçeve içerisinde değerlendirilemeyecek kadar karmaşık toplumsal pratiklerdir. Çalışma, bayram kutlamalarının eş zamanlı okunması gereken bir dizi sosyomekânsal katman aracılığıyla anlaşılabileceğini savlamaktadır. Dolayısıyla makalede, kamusallığın fiziki altlığı olan kutlama mekânları, kitlelerin kontrol ve yönlendirilmesini sağlayan sosyomekânsal kurallar dizgesinin ve kutlama mizansenin etkinliğini artırmak için devreye sokulan maddi, manevi kimi araçların oluşturduğu bir ağın parçası olarak ele alınmaktadır. Resmî bayram kutlamalarındaki kamusallığı tartışmak ve farklı performatif ilişkileri tanımlamak için üç ilişkili tema önerilmiştir. Bunlar, kitlelerin hareketliliğinin teşviki, teknolojik gelişim ve teknik sergileme, kurucu imgeler ve anlatıların farklı araçlarla dolaşıma sokulmasıdır. Sonuç olarak, birbiri içine geçmiş, birbirinden beslenen bu temaların, Erken Cumhuriyet Dönemi’nde millî bayramlar aracılığıyla yeniden üretilen toplumsal rıza kültürünün ve ulus devlet inşası stratejilerinin törenler bağlamında açıklanabilmesine olanak sağladığı ortaya konulmuştur.Article Apatinib Sensitizes Human Breast Cancer Cells Against Navitoclax and Venetoclax Despite Up-Regulated Bcl-2 and Mcl-1 Gene Expressions(Kare Publ, 2021) Kavakcioglu Yardimci, Berna; Ozgun Acar, Ozden; Semiz, Asli; Sen, Alaattin; 01. Abdullah Gül UniversityOBJECTIVE Defects in apoptotic cell death which restrict the success of conventional cytotoxic therapies have pivotal roles in a number of pathological conditions including cancer. However, a novel drug class targeting pro-survival Bcl-2 protein family members has been developed with the understanding of the structures and interactions of Bcl-2 proteins. Within this new class, Bcl-2/Bcl-xL inhibitor Navitoclax and Bcl-2 specific inhibitor Venetoclax have been shown to demonstrate strong anticancer activities on several types of cancers. But their low affinity to other anti-apoptotic proteins limits their clinical usage. Here, we investigated the cytotoxic and apoptotic effects of Navitoclax/Venetoclax and their combinations with specific tyrosine kinase inhibitor Apatinib on estrogen receptor (ER)-positive MCF-7 and ER-negative MDA-MB-231 breast cancer cell lines. METHODS MTT assay was used for the evaluation of the inhibition of cancer cell proliferation. ELISA test and Quantitative real-time PCR assay was performed to determine the role of caspase-3, Bak, Bax, Bcl-2, Bcl-xL and Mcl-1 proteins in the inhibition of cell proliferation triggered by the tested agents. RESULTS We found that aggressive MDA-MB-231 cell line was more sensitive to all tested agents. Apatinib significantly enhanced Navitoclax/Venetoclax mediated inhibition of cell viability in both cancer cell lines despite up-regulation in the expression levels of Bcl-2 and Mcl-1 genes. We further demonstrated significant Bak/Bax and caspase-3 expression in less aggressive MCF-7 cells. CONCLUSION Our findings have impacts on Navitoclax/Venetoclax plus Apatinib based therapy for breast adenocarcinoma. On the other hand, further studies should be conducted to elucidate the mechanisms underlying synergistic effects of Navitoclax/Venetoclax plus Apatinib combinations.Article Application of Classical Lamination Theory to Fused Deposition Method 3-D Printed Plastics and Full Field Surface Strain Mapping(2022) Yilmaz, Cagatay; Ali, Hafiz Qasim; Yildiz, Mehmet; 01. Abdullah Gül University; 02.06. Makine Mühendisliği; 02. Mühendislik FakültesiBu çalışmada üç boyutlu yazıcı ile Eriyik Yığma Modellemesi (EYM) yöntemi kullanılarak farklı yazma yönlerindeki katmanlara sahip toplamda beş set çekme örneği üretilmiştir. Üretilen üç farklı sete çekme testi yapılarak farklı yönlerdeki elastik sabitler daha sonra Klasik Laminasyon Teorisinde (KLT) kullanılmak üzere ölçülmüştür. Klasik Laminasyon Teorisi genel olarak tek yönlü fiberler ihtiva eden polimerik yapıların modellenmesi için kullanılmaktadır. Bu çalışma ile KLT üç boyutlu yazıcı ile üretilen ve içerisinde herhangi bir fiber takviyesi ihtiva etmeyen ve her katmanda yazma yönleri değişen iki farklı polimerik yapıya uygulanmıştır.KLT ile elde edilen gerinim ve gerilme değerleri çekme deneyi ile elde edilen gerinim ve gerilme değerleri ile karşılaştırmıştır. Elde edilen sonuçlara göre düşük gerinim değerleri için KLT ile elde edilen sonuçların deneysel sonuçlar ile uyumlu olduğu, yalnız gerinim değeri arttıkça KLT ile hesaplanan değerlerinin deneysel değerlerden uzaklaştığı görülmüştür.Daha sonra ise Eriyik Yığma Modelleme Yöntemi ile üretilen üç boyutlu plastiklerin hasar ilerlemesi ve kırılması Dijital Görüntü Korelasyon Tekniği ile Tam Alanlı Yüzey Gerinim Haritalanması kullanılarak çıkarılmıştır.Article Application of Hooke’s Law to Angle Ply Lamina(2022) Yilmaz, Cagatay; Ali, Hafiz Qasim; Yildiz, Mehmet; 01. Abdullah Gül University; 02.06. Makine Mühendisliği; 02. Mühendislik FakültesiAerospace-grade carbon fiber reinforced polymer composite plates with four different fiber orientations 0º, 30º, 45ºand 60º is produced with the autoclave curing method and subjected to tensile testing. The stress-strain curves of the composite specimens are compared with Hooke’s law. It is observed that Hooke’s law coincides precisely with the experimental results for samples containing fibers parallel to the loading direction. However, it does not coincide with samples where the fibers make a certain angle with the applied load direction.. Moreover, it is reported that Hooke’s law converges the experimental results for small strain values but diverges significantly from the experimental results at higher strain values.Article Ardıl Baraj Yıkılmasının Mansapta Bulunan Elastik Yapı Üzerindeki Etkisinin Yapı-Sıvı Etkileşim Yöntemi ile İncelenmesi(2020) Dinçer, Ali Ersin; Demir, Abdullah; 01. Abdullah Gül University; 02.03. İnşaat Mühendisliği; 02. Mühendislik FakültesiBu çalışmada yazarlar tarafından geliştirilen bir yapı-sıvı etkileşim yöntemi idealize edilmişardıl baraj yıkılması problemi için test edilmiştir. Bu doğrultuda geliştirilen yöntemde, sıvı kısımyumuşatılmış tanecik hidrodinamiği (smoothed particle hydrodynamics - SPH) ile, katı kısım ise sonluelemanlar (finite element – FE) yöntemi ile modellenmiş ve katı ile sıvı arasındaki akupaj, kontakmekanik kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Aynı geometrideki ardıl barajlar aralarında mesafebırakmaksızın yerleştirilmiştir. En yüksek konumdaki barajın doluluk oranındaki değişim dikkatealımıştır. Yıkılan barajların mansaptaki elastik bir yapıya etkisi hem yapının deformasyonu yönündenhem de akışkandaki basınç dağılımları yönünden test edilmiştir. Ayrıca serbest akışkan yüzeyi profillerive su hızı profilleri de çalışmada sunulmuştur.Article Artık Malzemelerden Box Behnken Test Dizaynı Kullanılarak Hafif Geopolimer Beton Üretimi(2020) Top, Soner; Kudak, Hüseyin; 01. Abdullah Gül University; 02.07. Malzeme Bilimi ve Nanoteknoloji Mühendisliği; 02. Mühendislik FakültesiBu çalışmada, artık malzemelerden hibrit geopolimer beton üretim olanakları araştırılmıştır. Bu amaçla,Sugözü Termik Santrali ve Afşin/Elbistan Termik Santrali’nden uçucu küller ile Soda Sanayii’nden SolvayProsesi artıkları temin edilmiştir. Büyük çoğunluğu yüksek fırın cürufu ve uçucu küllerden oluşan CEM V/Akompoze çimento da geopolimer beton üretiminde kullanılmıştır. Kullanılan malzemelerin karakterizasyonuXRD ve XRF yöntemleri kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Geopolimerizasyonu sağlamak üzere sodyum metasilikat (Na2SiO3) alkali aktivatör olarak kullanılmıştır. Na2SiO3 çözelti haline getirilerek 5Mkonsantrasyonunda harca katılmıştır. Harcın oluşturulması sırasında ekstra su kullanılmamıştır. Box Behnkenİstatistiksel test dizaynı kullanılarak farklı oranlardaki artık malzeme ilavelerinin elde edilen geopolimer betonörneklerin tek eksenli basınç dayanımı, sertlik, birim hacim ağırlık, su emme ve sonik hız özelliklerine etkileriincelenmiştir. Kuadratik modeller, test sonuçları doğrultusunda Box Behnken test dizaynında en uygunmodeller olarak belirlenmiştir. R2değeri 28 günlük tek eksenli basınç dayanımları için % 90,48, Shoresertlikleri için % 81,67, birim hacim ağırlıkları için % 94,85, su emme değerleri için % 92,09 ve sonik hızdeğerleri için ise % 87,74 olarak belirlenmiştir. Hibrit geopolimer beton üretimi sırasında 1570-1725 kg/m3arasında değişen birim hacim ağırlıklarına sahip beton numunelerden 7-24 MPa arasında değişen tek eksenlibasınç dayanımları elde edilmiştir. Elde edilen tüm geopolimer beton örnekler hafif beton sınıfında yeralmıştır.Article Assessing the Proliferative Impact of Alginate-Gelatin Composites on Mesenchymal Stromal Cells(2025) Bicer, Mesude; 01. Abdullah Gül University; 04. Yaşam ve Doğa Bilimleri Fakültesi; 04.01. Biyomühendislikİki boyutlu (2D) kültür üzerinde yapılan geleneksel çalışmalar, hücre göçü, çözünür faktör gradyanı ve hücre-matris etkileşimleri dahil olmak üzere in vivo ortamın fizyolojik ve patofizyolojik özelliklerini yakından yansıttmaz. 3-boyutlu (3D) hücre kültürü, hücre göçünü teşvik etmek, biyomateryal sertligini degiştirmek veya hücre-matris etkileşimlerine izin vermek için aljinat hidrojelleri gibi 3D biyomateryalleri kullanarak bu dezavantajların üstesinden gelmektedir. Bu çalışmada, mezenkimal kok hücre canlılığını ve farklılaşma potansiyelini destekleyen doku mühendisliği tekniklerine olan ihtiyacı karşılamak için aljinat-jelatin kompozitleri içeren yeni bir 3-boyutlu platformun önerilmesi amaçlanmıştır. İlk bölümde farklı hidrojel bazlı biyomateryallerin absorbans spektrumları görünür ışık kullanılarak incelenmiştir. En iyi performansı gösteren hidrojeli bulduktan sonra çalışma, XTT canlılık testi ve canlı/ölü sitotoksisite testi kullanılarak hücre çoğalmasına odaklanılmıştır. Hücre canlılığı aljinat-jelatin, aljinat ve selüloz gibi iskelelerle karşılaştırıldığında, aljinat-jelatin hidrojelin mezenkimal kök hücrelerinin canlılığını arttırdığı tespit edildi. Bu artış, 2D kültürde büyütülen hücrelerle karşılaştırıldığında da aynı şekilde gözlendi. Bu çalışmadan elde edilen bulgular, literatürdeki diğer çalışmaların verileriyle tutarlıdır. Bu nedenle, aljinat-jelatin kompozitleri doku mühendisliğinde hücre proliferasyonunu iyileştirmek için umut verici bir aday olabilir.Article Assessment of Gluten-Free Food Sourced Heavy Metal Accumulation for Celiac People(2019) Duran, Ali; Yılmaz, Erkan; Soylak, Mustafa; 01. Abdullah Gül UniversityBu çalışma, Kayseri’de satışa sunulan çölyak hastaları için bazı glütensiz gıdalarda belirli ağır metallerin çalışılmasına ilişkin bir değerlendirme sunmaktadır. On bir farklı glutensiz gıda numunesinde Cu, Mn, Co, Pb, Cr, Zn, Ni, Cd ve Fe konsantrasyon değerleri rapor edilmiştir. Tespit çalışmaları yaş yakma yöntemini takiben alevli atomik absorpsiyon spektrometresi ile yapılmıştır. Analiz edilen tüm numunelerin ortalama metal konsantrasyonları Cu, Mn, Zn, Ni, Cd ve Fe için sırasıyla 0,45-5,12, 1,84-12,2, 1,29-22,5, 0,60-3,01, 0,08-0,18 ve 4,61-79,6 mg kg-1 olarak belirlenmiştir. Yöntemin doğruluğu, standart referans materyalin (SRM 1570a Ispanak Yaprakları) analizi ile teyit edilmiştir. Analiz edilen tüm numunelerde toplam ağır metal seviyelerini incelemek için metal kirliliği endeksi de hesaplanmıştır. Analiz edilen metallerin konsantrasyonları uluslararası karar makamları tarafından önerilen günlük alım miktarı ile karşılaştırıldığında %7,55 ile 35,3’lük kısma denk gelmektedir. Bu nedenle, tüm metallere göre glütensiz gıda ürünlerinin beslenme kalite endeksi nispeten düşük görünmektedir.Article Citation - WoS: 1Assessment of Installed Power for Inclined Belt Conveyors Using Genetic Algorithm and Artificial Neural Networks(Konya Teknik Univ, 2022) Koken, Ekin; 01. Abdullah Gül University; 02.07. Malzeme Bilimi ve Nanoteknoloji Mühendisliği; 02. Mühendislik FakültesiIn this study, the installed power (P inst , kW) of several inclined belt conveyors operating in the mining industry of Turkey was investigated through two soft computing algorithms (i.e., genetic expression programming (GEP) and artificial neural networks (ANN)). For this purpose, the most crucial belt (i.e., belt length (L), belt width (W), belt inclination (alpha)), operational (i.e., belt speed (Vb) b ) and throughput (Q)) and infrastructural (belt weight (Wb) b ) and idler weight (Wid)) id )) features of 42 belt conveyors were collected for each investigated belt conveyor. The collected data was transformed into a comprehensive dataset for soft computing analyses. Based on the GEP and ANN analyses, two robust predictive models were proposed to estimate the P inst . The performance of the proposed models was evaluated using several statistical indicators, and the statistical evaluations demonstrated that the models yielded a correlation of determination (R2) 2 ) greater than 0.95. Nevertheless, the ANN-based model has slightly overperformed in predicting the P inst values. In conclusion, the proposed models can be reliably used to estimate the P inst for the investigated conveyor belts. In addition, the mathematical expressions of the proposed models were given in the present study to let users implement them more efficiently.Article Citation - WoS: 2Citation - Scopus: 3An Asymptotic-Numerical Hybrid Method for Singularly Perturbed System of Two-Point Reaction-Diffusion Boundary-Value Problems(Tubitak Scientific & Technological Research Council Turkey, 2019) Cengizci, Suleyman; Natesan, Srinivasan; Atay, Mehmet Tank; 01. Abdullah Gül University; 02.01. Mühendislik Bilimleri; 02. Mühendislik FakültesiThis article focuses on the numerical approximate solution of singularly perturbed systems of second-order reaction-diffusion two-point boundary-value problems for ordinary differential equations. To handle these types of problems, a numerical-asymptotic hybrid method has been used. In this hybrid approach, an efficient asymptotic method, the so-called successive complementary expansion method (SCEM) is employed first, and then a numerical method based on finite differences is applied to approximate the solution of corresponding singularly perturbed reaction-diffusion systems. Two illustrative examples are provided to demonstrate the efficiency, robustness, and easy applicability of the present method with convergence properties.
