İşletme Bölümü Koleksiyonu
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.12573/411
Browse
Browsing İşletme Bölümü Koleksiyonu by Language "tur"
Now showing 1 - 12 of 12
- Results Per Page
- Sort Options
Article Bir Dijital Pazarlama Segmenti Olarak Çocuklar: YouTube(Gaziantep Üniversitesi, 2023) Güven, Faruk; Mermer Üzümlü, Aytuğ; : 0000-0002-2440-585X; AGÜ, Yönetim Bilimleri Fakültesi, İşletme Bölümü; Güven, FarukSon yıllarda çocukları hedefleyen pazarlama anlayışı oldukça gelişmiştir. Akıllı cihazlar çok sayıda uygulama ve içerik içermekte, dolayısıyla çocuklar sayısız içeriği küçük yaştan itibaren tüketmektedir. Bu uygulamaların içerisinde yer alan reklamlar ve içeriklerde yer alan anlatım şekilleri kimi zaman yeni duygu ve davranışlar inşa etmekte, kimi zaman ise belli klişeleri tekrar dolaşıma sokmaktadır. İnternette yer alan sosyal medya fenomenlerini yakından takip eden küçük çocuklar, reklam ile içerik arasındaki farkı kavrayamamaktadır. Bu çalışmada dünya çapında en popüler olan ve çocuklara yönelik fenomenlik yapan içerik sağlayıcının içerik analizi pazarlama ve tüketici perspektifinden yapılmıştır. Çalışmanın bulgularında en temelde, keyifli ve mutlu yaşamanın tüketim ile gerçekleştirilebileceğine yönlendirme olduğu görülmektedir. Tüketilecek emtialar ile ilgili olarak ise inşa edilen anlamlar kimi zaman açık, kimi zaman ise örtülü olarak sunulmaktadır. Ayrıca ürün tasarım, ambalaj, sunum ve pazarlama yoluyla toplumsal cinsiyet kimliklerinin yeniden üretilmesi, erkek ve kız çocuklar arasındaki farklılıkların vurgulandığı görülmektedir. Ürünlerin bozulup kırıldığı durumlarda tamir yerine hızlı bir biçimde yenisinin satın alınması fikri işlenmekte ve ürünlerin ebat olarak daha büyük olanın makbul olduğu vurgulanmaktadır. Küçük dimağlara oldukça manipülatif ve yönlendirici içerik yayını yapan bu tip videolara karşı gerek YouTube gibi platform sahiplerinin yapay zekâ ile içerik analizi yapması, gerekse düzenleyici kurumların bu içerikleri daha yakından takip etmesi, ebeveynlerin dijital medya okuryazarlıklarını artırmaları ve en nihayetinde ürün tanıtımı yapan firmaların daha duyarlı olmaları ve pazarlama etik ilkelerine uymaları politika tavsiyesi olarak yer almaktadır.Article BULANIK ÇOK KRİTERLİ KARAR VERME ORTAMINDA YEŞİL TEDARİKÇİ SEÇİMİ(ACC Publishing, 2019) Madenoğlu, Fatma Selen; 0000-0002-5577-4471; AGÜ, Yönetim Bilimleri Fakültesi, İşletme Bölümü; Madenoğlu, Fatma SelenYasal düzenlemeler ve müşterilerin artan çevre koruma bilinci, işletmeleri tedarik zinciri faaliyetlerini,yeşil tedarikçi zinciri yönetimine uygun olarak çevreye daha az zarar verecek şekilde yapılandırmaya özengösterir hale getirmiştir. Yeşil tedarikçi seçimi, yeşil tedarik zinciri yönetiminde rol alan önemli faktörlerdendir.Yeşil tedarikçi seçiminde ekonomik ve çevresel kriterler birlikte ele alınmaktadır. Yeşil tedarikçi seçimproblemleri belirsizlik içerdiğinden karar vericilerin dilsel ifadelerle görüşlerini belirtebilecekleri bulanık kümeteorisi kullanılmaktadır. Yeşil tedarikçi seçim probleminde, birden fazla alternatif birden fazla kritere göredeğerlendirildiğinden, çok kriterli karar verme yöntemleri bu problemin çözümü için oldukça uygundur. Buçalışmanın temel amacı, nicel verilerin yetersiz olduğu yeşil tedarikçi seçim ortamında, önerilen çözümyöntemini kullanarak yeşil tedarikçi seçimini gerçekleştirmektir. Önerilen modelde, yeşil tedarikçi sıralamasıBulanık TOPSİS, Bulanık Vikor, Bulanık Gri İlişkisel Analiz, Bulanık Aras yöntemleri ile elde edilmiştir.Tedarikçi seçim ve değerlendirme kriter ağırlıkları bulanık SWARA yöntemiyle belirlenmiş ve bilgi kaybınınolmasını önlemek için çok kriterli karar verme problemlerinde de kriter ağırlıkları bulanık sayı olarakkullanılmıştır. Önerilen çözüm modeli, orta ölçekli şehir mobilya üretimi gerçekleştiren bir işletmenin yeşiltedarikçi seçim sürecine uygulanmıştır. Bu uygulama için yapılan hesaplamalar neticesinde dört yöntemden aynıtedarikçi sıralaması elde edilmiştir. Çalışmada kullanılan dört çok kriterli karar verme yönteminin temel vekavramsal özellikleri değerlendirilmiştir. Bu problem için gri ilişkisel analiz yönteminin daha uygun olduğusonucuna varılmıştır.Article COVID-19’UN YARATTIĞI ZORUNLU DİJİTAL DÖNÜŞÜM VE YENİ NORMALDE PERAKENDECİLİK(Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi, 2022) Güven, Faruk; 0000-0002-2440-585X; AGÜ, Yönetim Bilimleri Fakültesi, İşletme Bölümü; Güven, FarukTechnological developments in recent years have had devastating effects in many sectors. The retail sector, which is between the producer and the end customer and has a very important role in the trade ecosystem, has also been closely affected by technological developments. New generation online sales channels such as online marketplaces and social media applications provide the opportunity to sell to any part of the world without geographical restrictions. The fact that some manufacturers interact directly with the final customer through online market platforms has weakened the intermediary role of retailers in the supply chain. While retailers that could not complete their digital transformation before Covid-19 were unable to sell due to the closure and various limitations in Covid-19, retailers with previous e-commerce experience were positively affected by the growing e-commerce trend in the epidemic. In this study, the marketing strategies of retailers in the new era are analyzed together with the compulsory digital transformation brought about by the Covid-19 epidemic. In the study, digitalization and digital transformation are discussed in the context of the retail industry. The result of this study suggests that retailers should adapt their marketing strategies to the new normal with digitalization tools.Letter DİNAMİK ORTAMDA EKSİK OPERASYONLAR HİBRİT AKIŞ TİPİ ÇİZELGELEME PROBLEMİ İÇİN SEZGİSEL YAKLAŞIMLAR(TÜBİTAK ULAKBİM Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi Merkezi Cahit Arf Bilgi Merkezi, 2020) Fatma Selen MADENOĞLU; AGÜ, Yönetim Bilimleri Fakültesi, İşletme BölümüBu çalışmada, dinamik üretim ortamında toplam tamamlanma zamanının en küçüklenmesi amacıyla hibrit akış tipi çizelgeleme problemi ele alınmıştır. Daha spesifik olarak, çalışmada taşıma zamanı, sıraya bağlı hazırlık süreleri, eksik operasyonların olması ve dinamik olarak yeni siparişlerin gelişi durumları da ele alınmıştır. Ele alınan problemin çözümüne sezgisel yaklaşımlar önerilmiştir. Deneysel çalışmalar, sezgisel yaklaşımların performanslarının eksik operasyon seviyesi değişimine bağlı olarak incelemek için gerçekleştirilmiştir.Article EKONOMİK BÜYÜME DUYURULARININ İNŞAAT SEKTÖR ENDEKSİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ(Dokuz Eylül Üniversitesi, 2022) Torun, Rana; 0000-0002-4776-4011; AGÜ, Yönetim Bilimleri Fakültesi, İşletme Bölümü; Torun, RanaMakroekonomik duyuruların hisse senedi piyasası üzerindeki etkileri çeşitli araştırmacılar tarafından incelenmiştir. Gelişmekte olan ülkelerden biri olan Türkiye özelinde makroekonomik duyuruların hisse senedi piyasası üzerindeki etkilerini inceleyen çalışmaların ise oldukça kısıtlı olduğu dikkati çekmektedir. Dolayısı ile, bu çalışmanın Türkiye özelinde makroekonomik duyurulardan biri olan ekonomik büyüme duyurularının inşaat sektör endeksi üzerindeki olası etkisini ele alması yönüyle literatüre bir katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Bu çalışmada, Türkiye’de ekonomik büyüme rakamları kamuoyuna açıklandığı zaman Türk inşaat sektöründe endeks getirilerini etkileyip etkilemediği ve Türk inşaat sektörünün yarı-güçlü formda etkin olup olmadığının incelenmesi amaçlanmaktadır. Çalışmada, diğer çalışmalardan farklı olarak Etkin Piyasalar Hipotezi’nden yararlanılmış ve olay çalışması yöntemi kullanılmıştır. Olay çalışması yöntemi kullanılmasının çalışmanın literatüre bir diğer katkısı olduğu düşünülmektedir. Bu kapsamda, 2012 yılı 4. çeyrek ile 2021 yılı 4. çeyrek arasındaki dönem ele alınmış olup piyasa modeli araştırmanın tahmin modeli olarak belirlenmiştir. Olay penceresi aralığı (t-5, t+5) olmak üzere 11 işgünü olarak, tahmin penceresi aralığı ise (t20, t-6) olmak üzere 15 işgünü olarak açılmıştır. Elde edilen bulgular ışığında, Türkiye’de ekonomik büyüme rakamları kamuoyuna açıklandığı zaman Türk inşaat sektörünün bu verilere hızlı, tam ve doğru bir şekilde tepki gösterdiği ve dolayısı ile Türk inşaat sektörünün oluşturduğu endeksin (BIST INSAAT) yarı güçlü formda etkin olduğu sonucuna ulaşılmıştır. İnşaat sektörünün yarı güçlü formda etkin bir şekilde faaliyet göstermesi hem bireysel yatırımcılar hem de kurumsal yatırımcılar açısından önemlidir. Yatırımcıların kamuya açıklanan ekonomik büyüme duyurularından faydalanarak ilgili sektör endeksinde anormal getiriler elde etmesinin mümkün olmadığı tespit edilmiştir.Article HİBRİT AKIŞ TİPİ ÇİZELGELEME PROBLEMİNİN PARÇACIK SÜRÜ OPTİMİZASYON ALGORİTMASIYLA ÇÖZÜMÜNE BAŞLANGIÇ POPÜLASYONUN ETKİSİ(Marmara Üniversitesi, 2020) Madenoğlu, Fatma Selen; 0000-0002-5577-4471; AGÜ, Yönetim Bilimleri Fakültesi, İşletme Bölümü; Madenoğlu, Fatma SelenBu çalışmada, birden fazla aşama, her aşamada özdeş paralel makineler ve makinelerde işlenen işler arası geçişlerde sıraya bağlı hazırlık süresini içeren hibrit akış tipi çizelgeleme problemi sunulmuştur. Metasezgisel yöntemler bu karmaşık problemlerin çözümünde tercih edilmektedir. Metasezgisel yöntemlerde optimum çözüm ararken, oluşturulan başlangıç çözümlerin nihai sonuca etkisi oldukça önemlidir. Hibrit akış tipi çizelgeleme probleminin çözümüne önerilen parçacık sürü optimizasyon (PSO) algoritmasına farklı başlangıç çözüm oluşturma yöntemlerinin etkisi incelenmiştir. Dört farklı başlangıç çözüm oluşturma yaklaşımı sonuçları karşılaştırılmıştır. Nawaz, Enscore, Ham (NEH) sezgiselinin diğer yöntemlerden daha etkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır.Article KOBİ'lerde Kurumsal Markalama: Kavramlar ve Engeller(Erhan AYDIN, 2023) Sarp, Serap; Uygur, Selçuk; 0000-0002-2560-4105; AGÜ, Yönetim Bilimleri Fakültesi, İşletme Bölümü; Sarp, SerapBu araştırmada KOBİ’lerin kurumsal marka kavramını nasıl tanımlandığı, kurumsal marka sahibi olmalarının önündeki engeller ve KOBİ’lerde marka anlayışı keşfedilmeye çalışılmıştır. Kurumsal marka sahibi olmanın işletmeler için rekabet avantajı sağladığı ve birçok pazar avantajını beraberinde getirdiği literatürde vurgulanmıştır. Ancak, literatürdeki kurumsal marka araştırmalarının büyük işletmelere odaklandığı ve KOBİ'leri göz ardı ettiği görülmüştür. KOBİ'lerin dünya genelinde önemli bir ekonomik rol oynadığı göz önüne alındığında kurumsal marka oluşturmanın onlar için de uzun vadede faydalar saylayacağı öngörüldü. Bu nedenle, bu çalışmanın amacı KOBİ'lerin kurumsal marka oluşturmasını daha iyi anlamak ve literatürdeki bu boşluğu doldurmaktır. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre KOBİ'lerde kurumsal markayı tanımlama ve geliştirmede işletme sahipleri ve yöneticilerinin rolünün büyük olduğunu ve bu kişilerin karakterinin kurumsal kültür ve kurumsal kimliği üzerinde etkili olduğunu ortaya çıkmıştır. Çalışma Türkiye'nin Kayseri şehrinde farklı sektörlerden 15 KOBİ sahibi veya yöneticisi ile yarı yapılandırılmış mülakatlar kullanarak gerçekleştirilmiştir. Veriler tematik analiz yöntemi ile incelenmiş ve beş ana tema belirlenmiştir: kurumsal marka kavramı, girişimci markası, ürün/hizmet markası, kurumsal marka sahibi olmanın önündeki engeller ve başarı. Sonuç olarak, bu araştırma KOBİ'lerin kurumsal marka oluşturmasının önemini ve işletme sahipleri/yöneticilerinin bu süreçteki kilit rolünü vurgulamaktadır. Bu çalışmanın KOBİ'ler için kurumsal marka oluşturma sürecini daha iyi anlamak ve geliştirmek isteyen işletmelere rehberlik edebileceği düşünülmektedir.Article Pay Geri Alım Programlarında Firma Büyüklüğü Etkisi: Borsa İstanbul Üzerine Bir Uygulama(İŞLETME ARAŞTIRMALARI DERGİSİ/JOURNAL OF BUSINESS RESEARCH-TURK, 2023) Torun , Rana; Karan, Mehmet Baha; 0000-0002-4776-4011; AGÜ, Yönetim Bilimleri Fakültesi, İşletme Bölümü; Torun, RanaAmaç – Çalışmada, Borsa İstanbul’da payları işlem gören şirketlerin 2018-2021 yılları arasında pay geri alım programı başlatılmasına dair Kamu Aydınlatma Platformu’na yapmış oldukları 74 adet duyurunun pay getirilerini etkileyip etkilemediği ve pay piyasasının yarı-güçlü formda etkin olup olmadığının incelenmesi amaçlanmaktadır. Ayrıca, firmaların aktif büyüklüğü göz önünde bulundurularak pay geri alım programlarına verilen tepkilerin karşılaştırılarak analiz edilmesi de amaçlanmıştır. Yöntem – Çalışmada Etkin Piyasalar Hipotezi temel alınmış ve olay çalışması yöntemi kullanılmıştır. Borsada işlem gören şirketlere pay geri alım izninin verildiği 2011 yılından sonraki dönem olan 2018- 2021 yıllarını kapsayan 4 yılın analize dahil edildiği bu çalışmada, her bir şirket için pay geri alım programı bildiriminin yapıldığı gün (t0) olay günü olarak belirlenmiştir. Olay çalışması kapsamında olay penceresi aralığı (t-20, t+20) olmak üzere 41 işgünü, tahmin penceresi aralığı ise (t-20, t-120) arasındaki 101 iş günüdür. Çalışmada, piyasa modeli tahmin modeli olarak kullanılmış olup piyasa getirisini ölçmek için BİST 100 Endeksinin getirisinden, şirketlerin pay getirileri için ise her bir şirketin pay getirisinden yararlanılmıştır. Bulgular – Elde edilen bulgular, olay penceresi aralığında pozitif anormal getirilerin elde edilebildiğini göstermiştir. Araştırma sonucunda, ele alınan dönem için pay geri alım programı duyurularının Borsa İstanbul Pay Piyasasının etkilediği ve piyasanın yarı-güçlü formda etkin bir piyasa olmadığı gözlemlenmiştir. Ek olarak, küçük firmalar tarafından yapılan duyurular sonucunda elde edilen anormal getirinin %5 ve %10 anlamlılık düzeylerinde anlamlı olduğu bulgulamıştır. Tartışma – Çalışmada, Borsa İstanbul Pay piyasasının Etkin Piyasalar Hipotezi’ne göre yarı güçlü formda etkin bir şekilde faaliyette bulunmadığı belirlenmiştir. Dolasıyla, pay geri alım programlarına ilişkin bilgilerin pay fiyatlarına hızlı bir şekilde yansımadığı ve yatırımcıların bu bilgileri kullanılarak anormal getiri elde etme olasılığına sahip olduğu görülmüştür. Ek olarak, pay geri alım programı duyurularının pay değerine etkisi küçük ve büyük firma ayrımı yapılarak karşılaştırılmıştır.Article Sosyal medyanın çok katlı pazarlamada kullanımı ve iş tatmini üzerindeki etkileri(Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi, 2012) Emirza, Emin; İştahlı, Selma B.; İştahlı, Yusuf H.; AGÜ, Yönetim Bilimleri Fakültesi, İşletme Bölümü; İştahlı, Yusuf H.Kitle iletişim kanallarının bölünmüşlüğü ve reklam mesajlarının çokluğu, doğru hedef kitleye ulaşmayı ve mesajın müşteriler tarafından algılanmasını zorlaştırmaktadır. Bundan dolayı geleneksel medya kanallarında yapılan tutundurma çabaları sorgulanır hale gelirken, sosyal medya ortamları reklam, halkla ilişkiler vb. alanlarda etkili iletişim stratejilerinin üretilmesinde giderek daha fazla önem kazanmaya başlamıştır. Diğer taraftan sosyal medyanın sunduğu çevrimiçi olanaklarla, bireyi içerik üreten, paylaşan, tavsiye eden kısaca interaktif olarak pazarlama sürecini etkileyen aktörler haline getirmesi, satıcı-alıcı ilişkilerine dair paradigmaları değiştirmektedir. Bu potansiyelin ilk farkına varan ve iş süreçlerine uygulayan işletmelerin başında “çok katlı pazarlama” stratejisini kullanan işletmeler gelmektedir. Satış odaklı çok katlı pazarlama sisteminde, bağımsız girişimcilerin performanslarını etkileyen iş tatmin düzeylerinin yükseltilmesi, yeni müşteri ve bağımsız girişimciler kazanma açısından önemlidir. Sosyal medyanın, içerik üretmeye ve anlık etkileşime olanak sağlamasının bağımsız girişimcilerin iş tatminini olumlu etkilediği düşülmektedir. Bu varsayımdan hareketle çok katlı pazarlama stratejisini kullanan küresel bir işletmenin Türkiye’deki serbest girişimcilerinin sosyal medyayı kullanım biçimleri ve bunun iş tatmini üzerindeki etkileri incelenmiştir. Anket yöntemi kullanılarak yapılan araştırmada, serbest girişimcilerin sosyal medyayı, yüz yüze iletişim kadar önemsedikleri fakat iş amaçlı olarak kullanma konusunda yeterli motivasyona sahip olmadıkları gözlemlenmiştir. Bu gözlemi destekleyen regresyon analizlerinde, bağımsız girişimcilerin sosyal medya kullanım düzeylerinin, iş tatmini açıklamada etkili fakat zayıf bir etkiye sahip olduğu ortaya çıkmıştır. Korelasyon analizlerinde ise, sosyal medya kullanım düzeyi ile içsel iş tatmini, dışsal iş tatmini ve genel iş tatmini arasında pozitif doğrusal bir ilişki olduğu anlaşılmıştır.Article STRATEJİK YÖNELİM VE İŞLETME PERFORMANSI: BİR LİTERATÜR TARAMASI(2021) KARACA KALKAN Pelin; ALADAĞ Ömer Faruk; AGÜ, Yönetim Bilimleri Fakültesi, İşletme Bölümü; ALADAĞ, Ömer FarukStratejik yönelim, işletmelerin faaliyetlerini şekillendiren, etkileyen ve yaşamlarını sürdürmeleri ve performanslarını artırmalarına yönelik davranış geliştirmelerini sağlayan ilkeler olarak tanımlanmaktadır. Stratejik yönelim kavramı uluslararası yazında sıklıkla çalışılan bir konu olmasına rağmen Türkçe yazında yeterince ilgi görmemiştir. İşletmeler için kritik öneme sahip olan bu kavramın ve performansla ilişkisinin irdelenmesi önemli görülmektedir. Literatür taraması kapsamında stratejik yönelimlerden girişimcilik yönelimi, pazar yönelimi, öğrenme yönelimi ve teknolojik yönelim incelenmiştir. Bu araştırmada öncelikle stratejik yönelimlerin net bir şekilde tanımlanması ve işletme performansı ile ilişkilerinin irdelenmesi hedeflenmektedir. Bu doğrultuda stratejik yönelim- işletme performansı ilişkisi üzerine literatür incelenmiş, araştırma dahilindeki stratejik yönelimlerin kavramsal çerçeveleri sunulmuştur. Bununla birlikte, stratejik yönelimler arasındaki farklı ilişkiler ve bu ilişkilerin işletmelerin performans göstergeleri üzerindeki etkileri bütüncül bir şekilde irdelenmiştir. Ayrıca stratejik yönelim ile işletme performansı arasındaki ilişkide aracı mekanizmalar ve bu ilişkilerin hangi koşullar altında farklılaştığı aktarılmıştır. Son olarak, literatür taraması sonucunda geleceğe yönelik potansiyel araştırma konuları tanıtılarak yazına katkı sunulması amaçlanmıştır.Article Tüketici Ataleti Dinamiği Üzerine Bir İnceleme(HACI MUSTAFA PAKSOY, 2023) Güven, Faruk; 0000-0002-2440-585X; AGÜ, Yönetim Bilimleri Fakültesi, İşletme Bölümü; Güven, FarukAtalet kavramı birçok disiplinle bağlantılı olmasına ve literatürde yoğun çalışılmasına rağmen çok iyi anlaşılamamıştır. Bu çalışmada atalet kavramı, tüketici davranışı ve pazarlama disiplini açısından incelenmektedir. Bu bağlamda, güncel literatüre dayanarak tüketici ataleti ile ilgili diğer benzer kavramlara da değinilmiş ve konu ayrıntılı bir şekilde incelenmiştir. Çalışmada, tüketici ataleti gibi soyut bir kavramın nasıl ölçülebileceği ve modellenebileceği literatür ışığında sunulmuştur. Araştırma bulguları, tüketici ataleti ve ilişkili kavramlara yönelik kavram karmaşasının devam ettiğini göstermektedir. Buna ek olarak, tüketici ataletinin ülke ekonomisi ve ilişkili sektörlerin büyümesi ve yenilikçilik için kritik öneme sahip olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, işletmelerin tüketici ataleti kavramını müşteri sadakatiyle karıştırabilecekleri de ortaya konmuştur. Çalışmanın sonucunda, elde edilen bulgular ışığında araştırma sonuçları değerlendirilmiş ve gelecek çalışmalar için öneriler sunulmuştur. Çalışmanın, farklı sektörlerde ampirik çalışma yapacak olan araştırmacılara detaylı bir perspektif sunacağı düşünülmektedir.Article Yeşil Tedarikçi Seçim Problemi İçin Hedef Programlama ve Gri İlişkisel Analiz Yöntemi(TÜBİTAK ULAKBİM Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi Merkezi Cahit Arf Bilgi Merkezi, 2020) Fatma Selen MADENOĞLU; AGÜ, Yönetim Bilimleri Fakültesi, İşletme BölümüAmaç – Yeşil tedarikçi seçim problemi, yeşil tedarik zinciri yönetiminde stratejik öneme sahip olan ve içerisinde birden fazla ve birbiriyle çelişen kriteri bulunduran çok kriterli karar verme problemi olarak değerlendirilmektedir. Problemin stratejik önemi nedeniyle de işletme hedeflerini destekleyecek doğrultuda en uygun tedarikçilerle çalışmak, işletmelerin rekabetçi durumu için hayati önem taşımaktadır. Bu durumda da karar vericiler problemlerine en uygun olan çözüm yöntemlerini kullanmayı istemektedirler. Bu çalışmada yeşil tedarikçi seçim problemine önerilen çözüm yönteminde, karar grubunun ve belirlenen tedarikçi seçim kriterlerinin ağırlıklandırılması ve çok kriterli karar verme yöntemleriyle en uygun tedarikçinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Yöntem – Çalışmada, bir üretim işletmesinin yeşil tedarikçi seçim problemine önerilen modelde, grup hiyerarşisi ve kriter ağırlıkları SWARA yöntemi kullanılarak belirlenmiştir. En uygun alternatif tedarikçinin belirlenmesinde çok kriterli karar verme yöntemlerinden olan gri ilişkisel analiz (GİA) ve hedef programlama yöntemleri uygulanmıştır. Bulgular – İki yöntemden elde edilen sonuçlardan en uygun tedarikçinin aynı olduğu görülmüştür. Yeşil tedarikçi seçim kriter ağırlıklarının eşit olduğu varsayılarak yöntemler uygulandığında GİA yönteminde sonuç değişmezken, hedef programlama yönteminde sonuç değişmiştir. Tartışma – Birden fazla ve çelişen amacın olduğu çalışmada sunulan yeşil tedarikçi seçim problemi için, grup hiyerarşisi ve kriter ağırlığının SWARA yöntemi ile belirlenerek en uygun tedarikçinin belirlenmesinde hedef programlama yönteminin kullanıldığı yaklaşım daha uygundur. Yaklaşım mevcut durumda değişiklik olduğunda yeni duruma ve şartlara uygun sonuçlar sunabilmektedir