Ekonomi Bölümü Koleksiyonu
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.12573/410
Browse
Browsing Ekonomi Bölümü Koleksiyonu by Access Right "info:eu-repo/semantics/openAccess"
Now showing 1 - 11 of 11
- Results Per Page
- Sort Options
Article BORÇ VADESİ VE FİNANSAL KRİZ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ(TÜBİTAK ULAKBİM Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi Merkezi Cahit Arf Bilgi Merkezi, 2020) Ali Yavuz POLAT; AGÜ, Yönetim Bilimleri Fakültesi, Ekonomi Bölümü; 01. Abdullah Gül UniversityBu çalışmada 2003-2017 yılları arasında Türkiye’deki firmalar için kısa vadeli borçların düzeltme hızındaki değişim dinamik bir model kullanarak incelenmiştir. Küresel Finansal Krizin firmaların borç vade yapısını nasıl etkilediğini anlamak için çalışmamızda analizimiz iki alt döneme ayrılarak bu dönemler arasındaki farka odaklanılmıştır. Küresel kriz, finansal istikrarsızlığın reel ekonomi üzerindeki etkisini, özellikle firmaların borç vade yapısı üzerindeki etkisini anlamak için önemli bir doğal deney imkânı sunmaktadır. En küçük kareler kukla değişken düzeltme (LSDVC) metodu kullanarak Türkiye firmaları için 2003-2017 döneminde optimal borç vadesinin kısaldığı gösterilmiştir. Şirketler Küresel Finansal Krizden sonra kısa vadeli borç ayarlama hızlarınıazaltmaktadır. Bu sonuç, Küresel Finansal Kriz sırasında borç verme iştahının azalması neticesinde, kredi arzındaki azalmaya bağlı olabilmektedir. Arz etkisini destekleyen bir diğer sebep de uzun vadeli borçların finansal kriz sırasında ve sonrasında pahalı hale gelmesi nedeniyle, firmaların kısa vadeli borç taleplerini arttırmasıdır. Bu çalışma, Türk firmalarına, kredi arzının daralması ve uzun vadeli kredi talebinin azalması nedeniyle finansal krizlerin optimal borç vadesini kısalttığına dair kanıt sunan ilkçalışmadır. Sonuçlarımız krizin firmaların borçlanma davranışlarını nasıl etkilediğini göstermesi ve kredi kanallarının kullanımı açısından firmaların borç vadesi kararlarını verirken kriz ortamlarını dikkate almaları gerektiğini göstermektedir.Book Part Çevrimiçi Deneyler(Akademisyen Kitabevi, 2021) Demirtaş, Burak Kağan; 0000-0001-9477-8128; AGÜ, Yönetim Bilimleri Fakültesi, Ekonomi Bölümü; 01. Abdullah Gül University; 03.02. Ekonomi; 03. Yönetim Bilimleri FakültesiEkonomi bilimi deneysel metotların gün geçtikçe daha da fazla kullanıldığı birbilim dalı haline gelmiştir. Gelişen teknoloji ile birlikte deneysel çalışmalar içinkullanılan araçlar da gün geçtikçe artmaktadır. Literatürde ekonomi alanındakideneysel çalışmalar çoğunlukla saha ve laboratuvar deneylerine dayanıyor olsada çevrimiçi deneyler de araştırmacılar için önemli bir alternatif olarak karşımıza çıkmaktadır.Research Project Covid-19 Döneminde Uzaktan Yüksek Öğrenim: Nicel ve Nitel Analiz(TUBİTAK, 2020) Türk, Umut; Teke-Lloyd, Fatma Armagan; Demirtas, Burak Kagan; Bengü, Elif; 0000-0002-8440-7048; 0000-0001-9477-8128; 0000-0001-9817-7207; AGÜ, Yönetim Bilimleri Fakültesi, Ekonomi Bölümü; Türk, Umut; Teke-Lloyd, Fatma Armagan; Demirtas, Burak Kagan; Bengü, Elif; 01. Abdullah Gül University; 03.02. Ekonomi; 03. Yönetim Bilimleri Fakültesi; 06. İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi; 06.01. Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler; 10. RektörlükBu projede COVID-19 pandemisine karsı bir tedbir olarak Türkiye?de 16 Mart 2020 tarihinde baslatılan uzaktan egitim faaliyetlerinin nitel ve nicel analizi yapılmıstır. Arastırmanın disiplinlerarası yapısına uygun olarak, zengin bir veri seti elde edilip, standart ve gelismis ekonometrik teknikler kullanılmıstır. Bunlara ek olarak neden-sonuç iliskisini kurmak amacıyla gelistirilmis modern deneysel ekonomi dizaynı ve nitel arastırma araçlarından yararlanılmıstır. Proje çalısması ilk bölümünde yüz yüze ve pandemi sürecinde uzaktan egitim modelleri ögrenci çıktıları açısından karsılastırılmıstır. Ikinci bölümünde asenkron ve senkron egitim biçimlerinin ögrenci basarısına etkileri arastırılmıstır. Son olarak odak grubu çalısması ile ögrenci ve egitmenlerle görüsülmüstür. Pandemi sürecindeki uzaktan egitim ve yüz yüze egitim çıktıları karsılastırıldıgında, ögrenci çıktıları açısında bir basarı düsüsü olmadıgı gözlenmistir. Bununla birlikte basarıyı belirleyen faktörlerin bu süreçte farklılık gösterdigi ampirik olarak ortaya koyulmustur. Bulgular genis bir örneklemi kapsayan bir anket çalısması ile desteklenmis, nicel arastırma ile gözlenmesi mümkün olmayan ve pandemi sürecindeki uzaktan egitimde ögrenci deneyimlerini anlamak açısından önemli görülen bilgiler, odak grup çalısması ile elde edilmistir.Research Project Covid-19 Salgınının Ekonomik Etkisinin Sektörel Bazlı ve Genel Belirsizlik Endeksleriyle İncelenmesi ve Sektörel Acil Önlem Önerileri(TUBİTAK, 2020) Polat, Ali Yavuz; Muğaloğlu, Erhan; Doğan, Eyüp; Tekin, Hasan; 0000-0001-5647-5310; 0000-0001-5362-6259; 0000-0003-0476-5177; AGÜ, Yönetim Bilimleri Fakültesi, Ekonomi Bölümü; Polat, Ali Yavuz; Muğaloğlu, Erhan; Dogan, Eyup; Tekin, Hasan; 01. Abdullah Gül University; 03.02. Ekonomi; 03. Yönetim Bilimleri FakültesiKoronavirüs (Covid-19) salgını dünyada modern zamanlarda görülen en büyük sağlık_x000D_ krizlerinden birisidir. Ancak salgın sadece bir sağlık krizi olarak kalmamış tüm dünyayı_x000D_ etkileyen küresel, ekonomik ve sosyal krize dönüşmüştür. Birçok sektörde üretim durmuş, gelir_x000D_ etkisi ile tüketim ciddi ölçüde azalmıştır. Covid-19 salgınının oluşturduğu ekonomik kriz son 40_x000D_ yılda gerçekleşmiş ekonomik krizler ve felaketlerden çok daha büyüktür. Pandeminin sebep_x000D_ olduğu/olacağı küresel krizin daha önceki küresel krizlere göre çok daha derin ve kalıcı olacağı_x000D_ tahmin edilmektedir. Dünya ekonomisi 2020’de %4,0 küçülmüştür ki bu oran küresel finansal_x000D_ krizdeki daralmanın yaklaşık iki katıdır (Oxford Economics, 2020)._x000D_ Salgının oluşturacağı şokların etkisi ve süresi net olarak bilinemediği ve tahmin_x000D_ edilemediği için ekonomilerde yüksek oranda belirsizliğe yol açmıştır (Ludvigson et al. 2020)._x000D_ Bilindiği üzere belirsizlik hem tüketim hem de yatırımların ertelenmesine ve dolayısıyla_x000D_ ekonomik daralmaya sebep olur (Bloom, 2009). Firmalar açısından bakıldığında salgının ne_x000D_ kadar süreceği, tedarik zincirlerinin onarılıp onarılamayacağı halen net değildir. Ayrıca_x000D_ bireylerin gelirleri ekonomik aktivitenin yavaşlaması sonucunda azaldığı gibi salgının_x000D_ oluşturduğu belirsizlik ortamı bireylerin harcamalarını daha da kısmalarına sebep olmaktadır._x000D_ Bu yüzden belirsizlik seviyesinin hassas bir gösterge ile ölçülmesi önem arz etmektedir._x000D_ Bu proje ile sektörel bazlı (hizmet, perakende ve inşaat) ve genel belirsizlik endeksleri_x000D_ (ekonomik ve reel) oluşturulmuştur. Bu endeksler Türkiye’deki önemli politik ve ekonomik_x000D_ olaylarda ani artışlar göstermektedir. Yani oluşturulan endeksler, reel aktiviteyi önemli ölçüde_x000D_ etkileyen belirsizlik artışlarını hassas olarak ölçebilmektedir._x000D_ Projenin ikinci kısmında Covid-19 salgının reel ekonomi üzerindeki etkisi belirsizlik_x000D_ endeksleri üzerinden analiz edilmiştir. Oluşturulan yapısal vektör oto regresyon (SVAR)_x000D_ modelleri ile belirsizliğin hem toplam sanayi üretimine hem de her sektördeki üretimi üzerinde_x000D_ nasıl bir etki oluşturduğu gösterilmiş ve tartışılmıştır. Sonuçlar göstermektedir ki, belirsizlikteki_x000D_ bir artış reel aktiviteyi düşürmektedir. Bu sonuç teorik olarak belirsizliğin ekonomiyi_x000D_ yavaşlatacağı argümanını ampirik olarak desteklemektedir. Covid-19’un oluşturduğu_x000D_ belirsizlik, tüm zamanlar içinde en yüksek ve ani belirsizlik artışına sebep olmuştur ve reel_x000D_ aktivite üzerinde şiddetli bir negatif etkisi olmuştur._x000D_ Projemizde oluşturduğumuz belirsizlik endeksleri ve analizler sayesinde spesifik mali_x000D_ yardım paketlerinin hangi sektörlerde nasıl bir etki oluşturulabileceği tahmin edilebilir. Ayrıca_x000D_ elde edilen endeksler, politika yapımında önemli bir gösterge araç olarak kullanılabilir._x000D_ Oluşturduğumuz sektörel ve genel belirsizlik endeksleri ilerideki projeler ve politikalar için de_x000D_ önemli bir kaynak teşkil edecektir. Daha ayrıntılı sektörel politikalar geliştirebilmek, salgın_x000D_ geçtikten sonra Türkiye’nin jeopolitik avantajını kullanarak üretim merkezi olabilmesi ve tedarik_x000D_ zincirinde aktarma merkezi olabilmesi için belirsizliğin oluşturduğumuz endeksler gibi hassas_x000D_ göstergeler ile ölçümlenmesi önemli bir gerekliliktirBook Part Deneysel Çalışma Ekonomisi: İşgücü Arzı ve Hediye-değişim Teorisi Üzerine Bir Literatür Taraması(Gazi Kitabevi, 2021) Demirtaş, Burak Kağan; AGÜ, Yönetim Bilimleri Fakültesi, Ekonomi Bölümü; 01. Abdullah Gül University; 03.02. Ekonomi; 03. Yönetim Bilimleri FakültesiBilimsel gelişme için, geliştirilen teorilerin test edilmesine ve teorileri test edebilmek için de verilere ihtiyaç duyulmaktadır (Falk ve Fehr, 2003). Ekonomi bilimi de bu süreçle ilerlemektedir. Ancak gündelik hayatın çok fazla karmaşık olması, birçok değişkenin aynı anda değişiyor olması gibi sebeplerle, gündelik ekonomik olaylara dayalı verilere dayanarak yapılan çalışmalarda değişkenler arasında nedensellik bulabilmek güç olabilmektedir (Muijs, 2004). Bu sebeple, çalışmaların odaklandığı değişkenler arasındaki ilişkileri anlayabilmek için bu değişkenler harici etkenleri mümkün olduğunca kontrol altında tutmak ya da sabit tutmak, nedensel ilişkileri anlayabilmek için önemlidir. İktisat biliminde de bu şartları sağlayabilmek için deneysel yöntemler kullanılmaya başlanmıştır (Muijs, 2004). Mayo (2008: 634) iktisatta deneysel yöntemlerin uygulanmaya başlanmasının ana amacını “ekonomik teorilerin araştırılmasında gereken verilerin toplanması ve ekonomik davranışların doğal ortamında daha kontrollü bir ortamda toplanması” olarak açıklamaktadır. Bir araştırma sürecinin deney olarak nitelendirilebilmesi, deneyi yürütenin araştırmanın ilgili değişken üzerinde ve deneyin yürütüldüğü ortam üzerinde kontrol gücünün olup olmamasına bağlıdır (Guala, 2008: 3).Article Die Entwicklung des Islamischen Finanzwesens in der Golfregion(DergiPark, 2020) SCHUSS, Heiko; 0000-0001-9909-9255; AGÜ, Yönetim Bilimleri Fakültesi, Ekonomi Bölümü; SCHUSS, Heiko; 01. Abdullah Gül University; 03.02. Ekonomi; 03. Yönetim Bilimleri FakültesiDieser Artikel beschreibt die Entwicklung des Islamischen Finanzwesens in der Golfregion und sucht zu erklären, wie es dieser Region gelang, ihre führende Rolle in dieser Industrie zu steigern. Er nutzt hierzu die einschlägige Sekundärliteratur und die Statistiken des Islamic Financial Services Board (IFSB). Der Artikel behandelt sowohl die Staaten des Golf-Kooperationsrats als auch Iran. Diese Länder verfügen weltweit über die Mehrheit der islamischen Finanzanlagen. Die Golfregion spielt eine zentrale Rolle im Islamischen Finanzwesen und dieses verbindet die Golfregion mit anderen Weltregionen. Diese beherrschende Rolle der Golfregion beruht auf den Präferenzen ihrer Bevölkerung für shari‘a-konforme Produkte, ihre Finanzkraft, die politische Unterstützung der Regierungen und die Internationalisierungsbestrebungen ihrer islamischen Finanzinstitute. Der Artikel beleuchtet auch die Unterschiede innerhalb der Region.Article G7 Countries Unemployment Rate Predictions Using Seasonal Arima Garch Coupled Models(2021) MUĞALOĞLU Erhan; KILIÇ Edanur; AGÜ, Yönetim Bilimleri Fakültesi, Ekonomi Bölümü; MUĞALOĞLU, Erhan; KILIÇ, Edanur; 01. Abdullah Gül UniversityDespite the unemployment data have been recently released as seasonally adjusted, seasonality may still exist in moving average (MA) or auto-regressive (AR) terms. This can be detected by searching for a regular pattern in auto-correlation function (ACF) and partial ACF (PACF) diagrams. Therefore, models that aim to forecast unemployment rates should consider their seasonal properties so as to obtain better mean equation estimations. Univariate models mostly employ integrated ARMA (ARIMA) or generalized auto regressive conditional heteroscedastic (GARCH) models or any combination of them. Once the mean equations are structured better, GARCH estimations of variance equation is expected to perform better accuracy in forecasts. This study first examines the ACF's and PACF's of seasonally adjusted unemployment rate data in G-7 countries for 1995-2019 period. Then it compares the 4-quarter and 8-quarter ahead forecast performance of the seasonal ARIMA (SARIMA) coupled volatility models of GARCH in mean, absolute value GARCH, GJR-GARCH, exponential GARCH and asymmetric GARCH models. The performance of these models is also compared to SARIMA and MA filtered volatility models. The results show that seasonality should be re-examined even in seasonally adjusted unemployment data, since SARIMA models outperform ARIMA models in terms of out of sample forecast errors. Besides SARIMA-GARCH models provide better out of sample prediction accuracy.Book Part Sahada Laboratuvar Deneyleri(Gazi Kitabevi, 2022) Demirtaş, Burak Kağan; 0000-0001-9477-8128; AGÜ, Yönetim Bilimleri Fakültesi, Ekonomi Bölümü; Demirtaş, Burak Kağan; 01. Abdullah Gül University; 03.02. Ekonomi; 03. Yönetim Bilimleri FakültesiEkonomi alanında kullanılan deneysel yöntemlerin sınıflandırılmasına dair tartışmalar ekseninde sahada laboratuvar deneylerinin özellikleri incelenmektedir.Article Citation - Scopus: 3Subprime Mortgages and Lending Bubbles(Bank Indonesia Institute, 2018) Polat, Ali Yavuz; 0000-0001-5647-5310; AGÜ, Yönetim Bilimleri Fakültesi, Ekonomi Bölümü; Polat, Ali Yavuz; 01. Abdullah Gül UniversityWe consider a model with two types of households: the poor with no initial endowment and the rich with positive endowment, and two types of assets: properties in a poor area and properties in a rich area. In the model, poor agents need credit to buy an asset, whereas the rich can draw from their endowment. We show that credit-fueled housing bubbles sometimes may improve welfare, making the poorer individuals better off. More precisely, there exist two types of equilibria in both property markets: one is a bubble equilibrium, and the other is an equilibrium where asset prices are stable over time. While the poor always obtain a positive surplus in the bubble equilibrium, this is not necessarily true for the rich. Our results suggest that there may be scope for market interventions aimed at sustaining the value of assets held by credit-constrained agents after the burst of a credit bubble. © 2025 Elsevier B.V., All rights reserved.Article Vergi Uyumu Davranışı ve Laboratuvar Deneyleri: Bir Yazın Taraması(Hazine ve Maliye Bakanlığı, 2021) Demirtaş, Burak Kağan; 0000-0001-9477-8128; AGÜ, Yönetim Bilimleri Fakültesi, Ekonomi Bölümü; Demirtaş, Burak Kağan; 01. Abdullah Gül University; 03.02. Ekonomi; 03. Yönetim Bilimleri FakültesiBu makalenin amacı, bireylerin vergi kaçırma davranışlarını analiz_x000D_ etmek için yürütülen laboratuvar deneylerine dayalı yayınların bir yazın_x000D_ taramasını yapmaktır. İktisat biliminde deneysel çalışmalar gün geçtikçe_x000D_ önem kazanırken Türkçe İktisat yazınında deneysel çalışmalar yok denecek_x000D_ kadar azdır. Bu makalede yazında bulunan çalışmalar özellikle deneysel_x000D_ tasarım açısından incelenmektedir; zira bu makale, laboratuvar deneyleriyle_x000D_ ilgili farkındalığı artırmayı da hedeflemektedir. Çalışmada mümkün_x000D_ olduğunca farklı deneysel tasarımlara dayanan çalışmalar tercih edilmeye_x000D_ çalışılmıştır. Ayrıca laboratuvar deneylerine getirilen eleştiriler de_x000D_ tartışılmaktadır. Makale, laboratuvar deneylerinden elde edilen sonuçların_x000D_ önemli olduğu ve saha deneyleri ile desteklenmesinin faydalı olacağı_x000D_ sonucuna varmaktadır.Research Project Yenilenebilir Enerji İçin Ödeme İstekliliği Ve Bu İstekliliği Etkileyen Faktörlerin Analiz Edilmesi(TUBİTAK, 2018) Doğan, Eyüp; 0000-0003-0476-5177; AGÜ, Yönetim Bilimleri Fakültesi, Ekonomi Bölümü; Doğan, Eyüp; 01. Abdullah Gül University; 03.02. Ekonomi; 03. Yönetim Bilimleri FakültesiBu projede, Türkiye?de ikamet eden hanehalkının yenilenebilir enerji için ödeme istekliliği (YÖİS) ve bu istekliliği etkileyen faktörler analiz edilecektir. İlgili literatür kapsamında, gelişmiş ve gelişmekte olan birçok ülke için YÖİS ve bu istekliliğe etki eden faktörler incelenmesine rağmen, daha önce bu alanda Türkiye üzerine bir çalışma yapılmamıştır. Bu projenin amacı, Türkiye?deki vatandaşların YÖİS ve bu istekliliği etkileyen değişkenleri inceleyerek literatürdeki bu boşluğu doldurmaktır. Ayrıca, Sundt ve Rehdanz (2015) ?ın meta-analiz çalışması, ilgili literatürdeki çoğu makalenin yaş, eğitim seviyesi, gelir düzeyi ve çevresel duyarlılık gibi faktörlerin olası etkisini analiz etmesine rağmen sadece bir kaç makalenin hanehalkı sayısını ekonometrik modele dahil ettiğini göstermiştir. Bu proje, coğunlukla kullanılan demografik faktörlerin yanısıra hanehalkı sayısınında YÖİS?i etkileyip etkilemediğini araştıracaktır. Bu projeyi gerçekleştirebilmek için koşullu değer yöntemiyle hazırlanan toplam 2 bölüm ve 26 sorudan oluşan bir anket kullanılacaktır. Yüzyüze görüşme yöntemiyle Türkiye?nin 12 farklı İBBS bölgesinden toplam 2,500 kişiyle yüzyüze görüşme yöntemiyle doldurulacak anketlerden elde edilecek bilgiler sayesinde, Türkiye?de ikamet eden hanehalkının ortalama YÖİS miktarı ve hangi faktörlerin bu istekliliği anlamlı yada anlamsız etkilediği çeşitli yöntemler kullanılarak analiz edilecektir. Türkiye, Avrupa Birliğine aday bir ülke, G-20 ekonomilerinden birisi ve NATO?ya dahil bir ülke olmasının yanısıra, Dünya ve Avrupa enerji piyasasında da önemli bir konuma sahiptir. Ayrıca, yenilenebilir enerji alanında kısa ve orta vadede yapılması hedeflenen yatırımlarda göz önüne alındığında, Türkiye bu literatür içerisinde araştırılması gereken ülkelerin arasındadır. Bununla birlikte, son zamanlarda küresel ısınma, gaz emisyonu ve çevresel kirlilik gibi faktörler global bir sorun haline gelmiştir. Yenilenebilir enerjinin kullanımı daha temiz bir çevre için önemli bir unsurdur. Türkiye enerjide dışa bağımlı bir ülkedir. Ayrıca, Türkiye'nin elektrik enerjisinin %48'inin doğal gazdan üretiliyor olmasının yarattığı kırılganlığın son dönem Rusya krizi ile görülmüş olması sonrasında enerji karmasında çeşitlendirme çok daha hassasiyet kazanmıştır. Yenilenebilir enerjinin artırılması bağımlılığı azaltacak önemli bir araçtır. Hanehalklarının katılımı, hedeflenen yenilenebilir enerji projelerinin hayata geçirilmesini kolaylaştıracaktır. Bu proje dört ana hedefe ulaşmak üzerine odaklanmıştır: i) Türkiye?de ikamet eden hanehalklarının yenilenebilir kaynalardan üretilen elektrik enerjisi almak için ödemeye razı oldukları ortalama miktarı bulmak, ii) YÖİS?i etkileyebilecek yaş, cinsiyet, gelir düzeyi, egitim seviyesi, çevreye olan duyarlılık ve hanehalkı sayısı gibi faktörleri analiz etmek, iii) yenilenebilir enerji yatırımlarının hanehalkları tarafından desteklenmesine olanak sağlayacak bir politikanın Türkiye?de uygulanabilirliğini ortaya koymak, iv) bu proje çıktılarını uluslararası indekslerce taranan bir dergide yayınlatmak.
