Elektrik - Elektronik Mühendisliği Bölümü Koleksiyonu
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.12573/202
Browse
Browsing Elektrik - Elektronik Mühendisliği Bölümü Koleksiyonu by Access Right "info:eu-repo/semantics/closedAccess"
Now showing 1 - 16 of 16
- Results Per Page
- Sort Options
Review Aerial Swarms: Recent Applications and Challenges(Springer, 2021) Mohamed Abdelkader; Samet Güler; AGÜ, Mühendislik Fakültesi, Elektrik - Elektronik Mühendisliği Bölümü; Güler, Samet; 01. Abdullah Gül University; 02. Mühendislik Fakültesi; 02.05. Elektrik & Elektronik MühendisliğiPurpose of review: Currently, there is a large body of research on multi-agent systems addressing their different system theoretic aspects. Aerial swarms as one type of multi-agent robotic systems have recently gained huge interest due to their potential applications. However, aerial robot groups are complex multi-disciplinary systems and usually research works focus on specific system aspects for particular applications. The purpose of this review is to provide an overview of the main motivating applications that drive the majority of research works in this field, and summarize fundamental and common algorithmic components required for their development._x000D_ _x000D_ Recent findings: Most system demonstrations of current aerial swarms are based on simulations, some have shown experiments using few 10 s of robots in controlled indoor environment, and limited number of works have reported outdoor experiments with small number of autonomous aerial vehicles. This indicates scalability issues of current swarm systems in real world environments. This is mainly due to the limited confidence on the individual robot's localization, swarm-level relative localization, and the rate of exchanged information between the robots that is required for planning safe coordinated motions._x000D_ _x000D_ Summary: This paper summarizes the main motivating aerial swarm applications and the associated research works. In addition, the main research findings of the core elements of any aerial swarm system, state estimation and mission planning, are also presented. Finally, this paper presents a proposed abstraction of an aerial swarm system architecture that can help developers understand the main required modules of such systems.Research Project Alçaltıcı/Yükseltici Dc/Dc/Ac Eviricilerle Yüksek Performanslı Anahtarlamalı Relüktans Motoru Sürücü Sistemi Tasarımı Ve Gerçeklemesi(2021) Tekgün, Burak; Boynuegri, Ali Rifat; Yaşa , Yusuf; Alan, Irfan; 0000-0003-2720-8816; 0000-0001-7995-0540; AGÜ, Mühendislik Fakültesi, Elektrik - Elektronik Mühendisliği Bölümü; Tekgün, Burak; Alan, Irfan; 01. Abdullah Gül University; 02. Mühendislik Fakültesi; 02.05. Elektrik & Elektronik MühendisliğiAnahtarlamalı relüktans motorları (ARM) 1800?lü yılların ortalarında keşfedilmesine rağmen, 1960?lı yıllarda yarı iletken anahtarların icat edilmesine kadar potansiyeli anlaşılamamış makinalardır. Modern yarı iletken teknolojisinin icadı ve gelişmesi ile birlikte ARM?lerin kullanımı yaygınlaşmıştır. ARM?ler basit yapıları, düşük üretim maliyetleri ve sağlamlıklarından dolayı birçok uygulamada tercih edilmişlerdir. Geleneksel olarak ARM, her bir faz için iki yarı iletken anahtar ve iki diyot kullanılarak oluşturulan sürücülerle sabit giriş gerilimi işlenerek, sırasıyla fazlar enerjilendirilmektedir. Faz sargılarındaki akımın enerjilendirilme esnasında yükselme süresi ve enerji kesildiği durumdaki akımın azalma süresi DC bara voltajına bağlıdır. Bu durum uygulamalarda enerjilendirme süresinin akımın sıfıra gitme süresi de göz önüne alınıp kısa tutulmasına, dolayısıyla komütasyon esnasında düşük tork üretimine, yüksek tork salınımına ve ortalama tork üretiminde azalmaya sebep olmaktadır. Bu projede, geleneksel sürücü topolojisinden farklı olarak ARM, bir DC/DC dönüştürücü ve tek fazlı bir tam-köprü evirici yardımı ile ideale yakın bir enerjilendirme akımı oluşturularak ARM daha yüksek performans ile kontrol edilmesi sağlanmıştır. Projede önerilen ARM sürücüsü her bir fazı bir DC/DC dönüştürücü ve bir tam-köprü evirici içeren modüler yapılı sürücülerden oluşmaktadır. Önerilen sürücü yapısını geleneksel ARM topolojilerinden ayıran özelliği DC/DC dönüştürücü devresidir. Burada makinanın faz sargılarının ihtiyaç duyduğu akım dalga şekli DC/DC dönüştürücü ile sağlanmaktadır. Tork üretiminin pozitif olabilmesi için stator ve rotor kutuplarının tam hizalandığı andan kısa bir süre önce negatif gerilim uygulanarak, faz akımının hızlı bir şekilde kesilmesi gerekmektedir. Bu durumda ise gerilim önerilen devredeki tam-köprü devresi yardımıyla tersine çevrilerek ve DC/DC dönüştürücünün çıkış gerilimi en yüksek seviyesine getirilmek suretiyle akımın hızlı şekilde sıfıra inmesi sağlanmıştır ve böylelikle makinanın performansı artmıştır. sadece DC/DC çevirici katında yüksek frekanslı anahtarlama olduğundan anahtarlama kayıplarının azalarak ve geleneksel topolojiye göre daha yüksek verim sağlanmıştır. Önerilen sürücü sisteminin AC motorların sürücüleri olarak yenilenebilir enerji sistemlerinde ara yüz elemanı olarak uygulanabilir olması, arıza giderme zamanında önemli ölçüde azalmaya neden olarak üretimdeki sürdürülebilirliğin artırılmasına destek olacağı öngörülmektedir.Article AlN Piezoelectric Quad-Actuators for 2D Optical Micro Scanning(Taylor & Francis Ltd, 2022) Hah, Dooyoung; 0000-0002-1290-0597; AGÜ, Mühendislik Fakültesi, Elektrik - Elektronik Mühendisliği Bölümü; Hah, Dooyoung; 01. Abdullah Gül University; 02. Mühendislik Fakültesi; 02.05. Elektrik & Elektronik MühendisliğiPiezoelectric actuation has been one of the frequent choices for optical micro scanning. In most of the cases, lead zirconate titanate (PZT) has been used as the piezoelectric material. However, PZT has a potential issue in biomedical applications due to the content of lead. For this, AlN can be used as an alternative. The main drawback of AlN is its low piezoelectric coefficients. In order to overcome such a drawback, this paper presents a novel actuator configuration, designed for a quasi-static operation mode. Quad-actuators and meander-shaped hinges are the essence of the proposed actuator configuration. Numerical simulation study is carried out to prove the concept of the device. The study also shows that the proposed scanner can have the optical scan angle of 9 degree at a quasi-static mode. Two different scan modes, a raster-like mode and a Lissajous mode are tested, demonstrating the two-dimensional scanning capability of the device.Article Ball Lens Based Mobile Microscope(Gazi Univ, 2016) Icoz, Kutay; 0000-0002-0947-6166; AGÜ, Mühendislik Fakültesi, Elektrik - Elektronik Mühendisliği Bölümü; Icoz, Kutay; 01. Abdullah Gül UniversityIn this paper we report a low cost, simple and mobile microscope based on attachment of a ball lens to a cell phone. The system's noise and parameters affecting the image quality is investigated. The ball lens provides approximately 100X magnification and together with the cell phone's integrated lens and image sensor, 3,4-micron resolution is reached. The field-of-view of the system is 1500x1500 mu m where the price of the ball lens and the holder is less than 10 cents. By using this system as an optical light microscope, we are able to acquire images of micro particles and micro sensors. When combined with image processing methods, this optical system is capable of doing complex analysis as an alternative to commercial optical light microscopes.Research Project Biyonik Elin Faaliyete Hazırlanmasında Kaldırılacak Cisme Dair Ağırlık Algısının Beyin Sinyalleriyle Belirlenmesi(TÜBİTAK, 2022) Yılmaz, Bülent; Ulutabanca, Halil; Ünal, Ramazan; Altındiş, Fatih; Sarrafikhosrowshah, Mahsa; 0000-0003-2954-1217; 0000-0002-3891-935X; AGÜ, Mühendislik Fakültesi, Elektrik - Elektronik Mühendisliği Bölümü; Yılmaz, Bülent; Altındiş, Fatih; 01. Abdullah Gül University; 02. Mühendislik Fakültesi; 02.05. Elektrik & Elektronik MühendisliğiÜst ekstremite için kullanılan protezler ampütasyonun seviyesine göre farklılık arz ettiği gibi protezin hareket ettirilmesi için kullanılan yöntemler de çeşitlidir. Protezlerin kozmetik, omuz hareketine bağlı çalışan, miyoelektronik ve elektroensefelografi (EEG) sinyalleriyle kontrol edilen türleri mevcuttur. Ancak, sezgisel ve doğal olmayan protez kontrolü kullanıcı üzerinde büyük bir mental yüke neden olmaktadır. Bu projede, EEG ve EMG sinyalleri birlikte kullanılarak biyonik el protezinin kontrolünün kullanıcının görsel ağırlık algısından faydalanılarak daha iyi hale getirilmesini amaçlayan bir sistem geliştirilmeye çalışılmıştır. Bu sistem ile hastaların mekanik bir protezi kullanırken duyabilecekleri fiziksel ve mental yükü/rahatsızlığı azaltmak hedeflenmiştir. Hastaların gördükleri cisimlerin ağırlığının beynin görsel yollarla algıladığı ölçüde değerlendirilmesi ile, üretilecek olan prototip elin ön koşullandırılması sağlanacaktır. Bu sayede hastanın cismi tutarken omzundan uyguladığı kuvvet azalacak ve mental yük hafifletilecektir. Bu amaçla öncelikle deneklerin EEG ve elektromiyografi (EMG) sinyalleri alınarak bilgisayar ortamında işlenmesi sağlanmış ve sonrasında gerçek zamanlı bir uygulama yapılmıştır. İlk aşamada, protez kullanıcılarının motor niyet dalgalarından yararlanılarak protezlerin çalıştırılmasını hedefleyen bir araştırma yapılmış ve 30 sağlıklı katılımcıdan EEG verileri alınarak makine öğrenmesi yaklaşımlarının sınıflandırma başarıları (protezi aktif hale getirme niyetlerinin tespiti) incelenmiştir. İkinci aşamada, 31 adet sağlıklı katılımcının cisme uzanırken, cismi havaya kaldırırken ve cismi başlangıç konumuna bırakırken EEG ve EMG sinyalleri senkronize olarak kaydedilmiştir. Bu sinyallerin öznitelikleri belirlendikten sonra sınıflandırma işlemleri ile cismin ağır, orta ağırlıkta ya da hafif olduğu tespit edilmiştir. Biyosinyal işleme çalışmalarıyla paralel olarak protez el ve bilek tasarımlarının ve üç boyutlu baskılarının elde edilmesi gerçekleştirilmiştir. Protez elin açılıp kapanması için omuz hareketinin kullanılması ve bilek sertliğinin kontrolünde ise yüksek torka sahip minik bir motorun biyosinyallerin işlenmesi ve üretilen otomatik karar ile sürülmesi hedeflenmiştir. Ayrıca, geliştirilen protezin karakterizasyonu yapılmıştır. 20 adet sağlıklı bireyden alınan çok kanallı EEG sinyallerinin Fourier tabanlı senkrosıkıştırma dönüşümü (FSSD) ve tekil değer ayrıştırma (SVD) yaklaşımları ile özniteliklerinin çıkarılarak sınıflandırılması sonucunda protezin bilek kısmının sertliğinin kontrolü sağlanmaya çalışılmıştır. Sonuç olarak, bireyler protezi kullanırken gördükleri cismin ağırlığının sistem tarafından algılanması ve o cismi kaldırmak istediklerinde protezin bu ağırlığa göre önkoşullandırılması mümkün olmaktadır.Research Project Dalgıç Pompa Uygulamaları İçin Doğrudan Yol Vermeli Senkron Relüktans Motorunun Tasarım Optimizasyonu Ve Gerçeklemesi(ELEKTRİK, ELEKTRONİK VE ENFORMATİK ARAŞTIRMA DESTEK GRUBU GRUBU: EEEAG, 2023) Tekgun, Burak; Alan, Irfan; Tekgun, Didem; 0000-0003-2720-8816; 0000-0001-7995-0540; AGÜ, Mühendislik Fakültesi, Elektrik - Elektronik Mühendisliği Bölümü; Tekgun, Burak; Alan, Irfan; 01. Abdullah Gül University; 02. Mühendislik Fakültesi; 02.05. Elektrik & Elektronik MühendisliğiGünümüzde doğal kaynakların korunması ve enerji maliyetlerinin düşürülmesi için enerji kayıplarının azaltılması ortak bir amaç olarak görülmektedir. Elektrik tahrik sistemlerinin küresel enerji tüketiminin yaklaşık %40?ını oluşturduğu düşünüldüğünde elektrik makinalarının verimlerinin artırılması ile sağlanacak avantajların hem ülke bazında hem de evrensel olarak büyük bir öneme sahip olduğu görülmektedir. Uygulama odaklı olarak bakıldığında yer altından su, petrol vb. çıkarmakta kullanılan pompa motorlarının endüstride kullanılmakta olan motorlar arasında oldukça büyük bir paya sahip olduğu görülmektedir. Özellikle dalgıç pompa uygulamalarında kullanılmakta olan pompa motorları gerek motor tasarım hatalarından, gerekse de yanlış motor-pompa konfigürasyonları seçiminden kaynaklanan hatalar nedeniyle çok düşük verimlerle çalışmaktadır. Sağlamlık, ucuzluk ve doğrudan yol verme gibi özelliklerinden dolayı pompa uygulamalarında genellikle indüksiyon motorları (İM) tercih edilmektedir. Fakat İM?lerin en büyük sorunu özellikle küçük ve orta güçte düşük enerji verimi ile çalışmalarıdır. Doğrudan yol vermeli sürekli mıknatıslı motorlar (DY-SMSM) yüksek güç yoğunluğuna sahip olmaları sebebiyle verimi yükseltmek adına İM?lere uygun bir alternatiftir. Fakat bu makinalarda doğrudan yol verme esnasında mıknatısların demagnetizasyonu ve en önemlisi doğada nadir bulunan mıknatısların kullanımından kaynaklı yüksek maliyet ve dışa bağımlılık sorunları araştırmacıları bu makinalara yeni bir alternatif arayışı içine itmektedir. Bu doğrultuda hem doğrudan yol verme özelliği hem de mıknatıs içermeyen yapısı ile doğrudan yol vermeli senkron relüktans motorlar (DY-SenRM) İM?lere uygun bir alternatif olarak karşımıza çıkmaktadır. En basit tanımla bu tip motorlar çalışma prensibi bakımından relüktans motor ve İM?nin bir kombinasyonudur. DY-SenRM?de makinanın rotoruna uygun şekilde gömülen rotor barları ile doğrudan yol verme özelliği kazandırılırken, İM?lerin aksine rotor bakır kayıpları sürekli rejimde sıfıra indirilmektedir. Dahası SenRM?ler İM?lere kıyasla daha yüksek güç ve moment yoğunluğuna sahiptir. SenRM?lerin dezavantajlarına bakıldığında düşük güç faktörü ile çalışma ve rotordaki açıklıklardan kaynaklı yapısal entegrasyon problemleri göze çarpmaktadır. Bu problemler tasarım aşamasında iyi incelenip gerekli önlemler alınmalıdır. Gerekli olduğu durumlarda nadir element bulundurmayan mıknatısların kullanımı güç faktörü sorununu ortadan kaldırdığı gibi verimi de artırmaktadır. Bu projede dalgıç pompaları için 4 kW gücünde DY-SenRM tasarımı üzerine çalışılacaktır. Özellikle sulama amaçlı üretilen yer altı pompa sistemlerinde en çok tercih edilen 6 inç çapındaki dalgıç pompalarına uygun, yüksek verimli 4 kW gücünde bir DY-SenRM?nin tasarım optimizasyonunun yapılması ve gerçeklemesi amaçlanmaktadır. Optimizasyon algoritması olarak çoklu amaç diferansiyel evrim algoritması, benzerlerine göre öne çıkan hızlı yakınsama ve doğru sonuçlara ulaşma özellikleri göz önüne alınarak seçilmiştir. Tasarlanacak DY-SenRM?nin geçici rejim performansı, senkronize olabilme yeteneği, senkron çalışma performansı ve boyutu optimizasyonda göz önüne alınacak metriklerdir. Bu çalışmanın başarıyla sonuçlanması ile DY-SenRM?nin sadece pompa uygulamaları değil, diğer sabit hız uygulamalarında da düşük verimli İM?lerin yerini alması; dolayısıyla düşük maliyetli, yüksek verimli motor teknolojisinin yaygın hale gelmesi ön görülmektedir.Article Citation - WoS: 11Citation - Scopus: 14Detection of Movement Intention in EEG-Based Brain-Computer Interfaces Using Fourier-Based Synchrosqueezing Transform(World Scientific Publ Co Pte Ltd, 2021) Karakullukcu, Nedime; Yilmaz, Bulent; AGÜ, Mühendislik Fakültesi, Elektrik - Elektronik Mühendisliği Bölümü; Karakullukcu, Nedime; Yilmaz, Bülent; 01. Abdullah Gül UniversityPatients with motor impairments need caregivers' help to initiate the operation of brain-computer interfaces (BCI). This study aims to identify and characterize movement intention using multichannel electroencephalography (EEG) signals as a means to initiate BCI systems without extra accessories/methodologies. We propose to discriminate the resting and motor imagery (MI) states with high accuracy using Fourier-based synchrosqueezing transform (FSST) as a feature extractor. FSST has been investigated and compared with other popular approaches in 28 healthy subjects for a total of 6657 trials. The accuracy and f-measure values were obtained as 99.8% and 0.99, respectively, when FSST was used as the feature extractor and singular value decomposition (SVD) as the feature selection method and support vector machines as the classifier. Moreover, this study investigated the use of data that contain certain amount of noise without any preprocessing in addition to the clean counterparts. Furthermore, the statistical analysis of EEG channels with the best discrimination (of resting and MI states) characteristics demonstrated that F4-Fz-C3-Cz-C4-Pz channels and several statistical features had statistical significance levels, p, less than 0.05. This study showed that the preparation of the movement can be detected in real-time employing FSST-SVD combination and several channels with minimal pre-processing effort.Conference Object Detection of Variation Instances on Colonoscopy Videos using Structural Similarity Index(IEEE, 345 E 47TH ST, NEW YORK, NY 10017 USA, 2018) Kacmaz, Rukiye Nur; Yilmaz, Bulent; AGÜ, Mühendislik Fakültesi, Elektrik - Elektronik Mühendisliği Bölümü; 01. Abdullah Gül UniversityThe aim of this study is to reduce the number of images extracted from the videos recorded by the specialists during the colonoscopy process for further examination, thereby enabling the specialist to deal with fewer images. Since the images obtained from the videos are very similar, the main assumption of this study is that the whole video can be represented by fewer images. The approach used in this study is the structural similarity index. Totally, images were obtained from 4 different videos coming from healthy, ulcerative colitis, Crohn's, and polyp patients. The noisy images in these videos were eliminated manually. When the structural similarity index between two consecutive clear images was less than 0.83, the second image was selected and shown to the specialist for his/her examination. By this way, the frames carrying significantly new information from the videos were defined as the variation instances. The tests on healthy or diseased colon videos showed that only 5-10% of the clear images provide significantly new information.Research Project Dron ve Arabalar gibi Hareketli Platformların İletişimine Yönelik Farklı Rezonanslarda Konik Radyasyon ve Konik Tarama Yapılmasına Olanak Sağlayan Çift Taraflı E Şeklindeki Düzlemsel Dizi Yama Antenlerin Tasarımı ve Geliştirilmesi(2023) Kılıç, Veli Tayfun; Tosun, Hüseyin; Şanlıer, Şaban Duran; 0000-0001-6806-9053; AGÜ, Mühendislik Fakültesi, Elektrik - Elektronik Mühendisliği Bölümü; Kılıç, Veli Tayfun; 01. Abdullah Gül University; 02. Mühendislik Fakültesi; 02.05. Elektrik & Elektronik MühendisliğiBu projede dron ve arabalar gibi hareketli platformların iletişimine yönelik farklı rezonanslarda konik yayılım ve konik tarama yapılmasına olanak sağlayan çift taraflı E şeklindeki anten elemanlarından oluşan düzlemsel dizi yama antenlerin tasarımı, analizleri, üretimi ve testleri gerçekleştirilmiştir. Tasarlanan dizilerin elektromanyetik simülasyonlar ile rezonans davranışları ve yayılım örüntüleri hesaplanmıştır. Modellenen dizilerin üretimleri tarafımızca gerçekleştirilmiş ve ölçümleri yapılmıştır. Ölçüm ve simülasyon sonuçları birbirleriyle uyumlu bulunmuştur. Sonuçlar tasarlanan dizilerin öngörüldüğü üzere 2.4 GHz ve 4.8 GHz?de ilk ve ikinci rezonanslarının oluştuğunu ve bu rezonanslarda konik yayılım ve konik taramanın gerçekleştiğini göstermektedir. Daha sonra, dizideki elemanların beslenmesine yönelik 1?e 8?lik güç bölücü tasarımları yapılmıştır. Tasarlanan güç bölücü simülasyonlar ile modellenmiş ve iletim ve yansıma kaybı parametreleri hesaplanmıştır. Modellenen güç bölücülerin üretim ve testleri de yine tarafımızca gerçekleştirilmiştir. Ölçüm ve simülasyon sonuçları birbirini desteklemektedir. Sonuçlar tasarlanan güç bölücünün 2.4 GHz frekansında giriş portunda düşük yansıma kaybı ve çıkış portlarında eşit sinyal seviyelerini gerçekleştirdiğini göstermektedir. Son adım olarak dizi antenin dronun altına yerleştirildiği uzak alan yayılım örüntü ölçümünü gerçekleştirdiğimiz bir deneysel kurulum meydana getirilmiştir. Gerçekleştirdiğimiz ölçümlerde dizi antenin simülasyonlarda olduğu gibi belirli düşey eksen açılarında en yüksek yayılımı sağladığı gözlemlenmiştir.Conference Object Effect of Bilinear Interpolation on the Texture Analysis of Colonoscopy Images(IEEE345 E 47TH ST, NEW YORK, NY 10017 USA, 2017) Kacmaz, Rukiye Nur; Yilmaz, Bulent; AGÜ, Mühendislik Fakültesi, Elektrik - Elektronik Mühendisliği Bölümü; 01. Abdullah Gül UniversityInterpolation is a method that is used to obtain unknown intensities with the help of known intensities on an image. This method is frequently used in the literature to eliminate light reflection on colonoscopy images. Texture features are the most important characteristics used to describe the region or objects of interest in the image. They are the measures of intensity variation of a surface that determine properties such as smoothness, roughness, and regularity. The aim of this study is to find out the how bilinear interpolation applied on colonoscopy images with reflection impact texture features obtained from the same images. A research carried out to make reasonable comparison between a texture feature from an image with no reflection and the same feature obtained from the same image with synthetically added reflections with various percentages. Using the approaches like gray level co-occurence matrix (GLCM), gray level run length matrix (GLRLM), neighborhood gray tone difference matrix (NGTDM) 126 features were extracted from each 32x32 sub-images coming from 610 colonoscopy images. Several of the features extracted from sub-images with no reflection and reflection were not statistically significantly different, while majority of them were affected from the reflections.Conference Object Citation - Scopus: 5Emotion Detection Using Multivariate Synchrosqueezing Transform via 2D Circumplex Model(Institute of Electrical and Electronics Engineers Inc., 2018) Ozel, Pinar; Akan, Aydin; Yilmaz, Bulent; Özel, Pınar; Akan, Aydin I.; Yilmaz, Bulent; AGÜ, Mühendislik Fakültesi, Elektrik - Elektronik Mühendisliği Bölümü; 01. Abdullah Gül UniversityEmotion detection by utilizing signal processing methods is a challenging area. An open issue in emotional modeling is to obtain an optimum feature set to use for the classification process. This study proposes an approach for emotional state classification by the investigation of EEG signals via multivariate synchrosqueezing transform (MSST). MSST is a post-processing technique to compose a localized time-frequency representation yielding multivariate syncyrosqueezing coefficients. After obtaining these coefficients from EEG signals for 18 subjects from DEAP dataset, coefficients and self-assessment-mannequins (SAM) labels of those subjects are used for emotional state classification by using support vector machines (SVM) nearest neighbor, decision tree, and ensemble methods. The accuracy rate is 70.6% for high valence high arousal (HVHA), 75.4% for low valence high arousal (LVHA), 77.8% for high valence low arousal (HVLA), and 77.2% for low valence low arousal (LVLA) cases using SVM. © 2019 Elsevier B.V., All rights reserved.Article Citation - WoS: 3Citation - Scopus: 3Excitonic Interaction Amongst InP/ZnS Salt Pellets(Royal Soc Chemistry, 2017) Altintas, Yemliha; Yazici, Ahmet Faruk; Unlu, Miray; Dadi, Seyma; Genc, Sinan; Mutlugun, Evren; 0000-0002-6909-723X; 0000-0003-2747-7856; AGÜ, Mühendislik Fakültesi, Elektrik - Elektronik Mühendisliği Bölümü; 01. Abdullah Gül University; 02. Mühendislik Fakültesi; 02.05. Elektrik & Elektronik Mühendisliği; 02.07. Malzeme Bilimi ve Nanoteknoloji Mühendisliği; 04. Yaşam ve Doğa Bilimleri Fakültesi; 04.01. BiyomühendislikSalt matrix has recently been introduced as a promising robust platform for embedding colloidal quantum dots to provide them with photo stability for versatile applications. This work demonstrates the excitonic interaction amongst high efficiency colloidal InP/ZnS quantum dots embedded in a KCl salt matrix. By varying the donor acceptor ratio within the solid platform, 65% Forster Resonance Energy Transfer (FRET) efficiency was attained. Optimizing the donor : acceptor ratio, we demonstrated the first FRET-enabled Cd-free pellets for white light generation possessing a color rendering index (CRI) of 84.7, correlated color temperature (CCT) of 5347.5 K, and a high luminous efficacy of optical radiation value (LER) of 324.3 lm/W-opt. Our study of excitonic interactions within quantum dot-loaded salt matrices will open new possibilities for future versatile optoelectronic applications.Conference Object Fusion and Analysis of PET and CT Images of Patients With Non-Small Cell Lung Cancer(Springer, 2016) Ayyildiz, O.; Yilmaz, B.; Karacavus, S.; Kayaalti, O.; Eset, K.; Gazeloglu, C.; Kaya, E.; AGÜ, Mühendislik Fakültesi, Elektrik - Elektronik Mühendisliği Bölümü; Ayyildiz, O.; Yilmaz, Bulent; 01. Abdullah Gül University; 02. Mühendislik Fakültesi; 02.05. Elektrik & Elektronik MühendisliğiArticle Citation - WoS: 43Citation - Scopus: 45Highly Efficient Cd-Free Alloyed Core/Shell Quantum Dots With Optimized Precursor Concentrations(Amer Chemical Soc, 2016) Altintas, Yemliha; Talpur, Mohammad Younis; Unlu, Miray; Mutlugun, Evren; AGÜ, Mühendislik Fakültesi, Elektrik - Elektronik Mühendisliği Bölümü; Mutlugun, Evren; Altintas, Yemliha; Talpur, Mohammad Younis; Unlu, Miray; 01. Abdullah Gül University; 02. Mühendislik Fakültesi; 02.05. Elektrik & Elektronik Mühendisliği; 04. Yaşam ve Doğa Bilimleri Fakültesi; 04.01. BiyomühendislikThe chemical composition, the emission spectral bandwidth, and photoluminescence quantum yield of a semiconductor quantum dot (QD) play an important role in the assessment of the performance of the applications related to the quantum dots. Quantum dots based on environmentally friendly compositions with high optical performance have been in demand for high-end technological applications. In this work, we propose and demonstrate a detailed synthesis approach for environmentally friendly and highly efficient InPZnS alloy/ZnS shell quantum dots. Following a systematic study of the ratio and type of the precursors involved, we achieved alloyed core shell InPZnS/ZnS QDs with tunable emission across the visible spectrum, having a record quantum efficiency up to 78% along with a full width at half-maximum as narrow as 45 nm. The effect of the systematic shell growth has been further investigated using time-resolved photoluminescence characterizations along with the observation of the suppression of the nonradiative decay channels, with the photoluminescence lifetime prolonged from 20.3 to 50.4 ns. The development of highly efficient and environmentally friendly QDs will pave the way for robust, sustainable optoelectronic applications.Conference Object Prognostic Significance of the Texture Features Determined Using Three Dimensional 18F-FDG PET Images: New Potential Biomarkers(Soc Nuclear Medicine inc, 2016) Karacavus, Seyhan; Yilmaz, Bulent; Kayaalti, Omer; Tasdemir, Arzu; Kaya, Eser; Icer, Semra; Asyali, Musa; AGÜ, Mühendislik Fakültesi, Elektrik - Elektronik Mühendisliği Bölümü; Yilmaz, Bulent; Ayyildiz, Oguzhan; 01. Abdullah Gül UniversityConference Object Real-Time Robotic Car Control Using Brainwaves and Head Movement(IEEE, 345 E 47TH ST, NEW YORK, NY 10017 USA, 2018) Ozturk, Nedime; Yilmaz, Bulent; Onver, Ahmet Yasin; AGÜ, Mühendislik Fakültesi, Elektrik - Elektronik Mühendisliği Bölümü; 01. Abdullah Gül UniversityEmotiv Epoc Headset is a portable and low-cost device. In this study, Emotiv Epoc headset was used in order to obtain real-time gyro and EEG signals. The aim of this study was to control a robotic car in real-time by using head movement and opening and closing of the eyes. The maximum and minimum amplitude of the gyro signal, and the ratios of the beta waves of O1 and O2 channel to alpha waves of the same channels were used as threshold values. These threshold values were used to determine the direction of the robotic car. Because of its low-cost and easy implementation, Arduino Uno was used to manage the robotic car. This study has shown that brain waves and head movements can control a device in real time. This system has the potential to be used in neurofeedback and brain-computer interface applications.
