2025-11-082025-11-08https://hdl.handle.net/20.500.12573/5534Tarihi Yarımada’yı çevreleyen ve günümüz İstanbul’unun en büyük mimari yapısı olan surlar, kentin kültürel mirasının önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Bir kısmı UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası listesinde de yer alan surların inşasına beşinci yüzyılın ilk çeyreğinde başlanmış, çeşitli dönemlerdeki eklemeler ve onarımlarla bu savunma hattı Bizans İmparatorluğu’nun başkentini yaklaşık 11. yüzyıl boyunca koruyabilmiştir. Roma ve Bizans askeri mimarisinin günümüze ulaşabilmiş en önemli örnekleri arasında sayılan ve 24 kilometreyi bulan surların büyük bir kısmı, 244 kulesi ve 61 kapısı ile bugün halen büyük ölçüde ayakta olsa da, şehirleşme ve diğer insan faaliyetlerinin yanı sıra, deprem gibi doğal nedenlerle de yıpranmakta, yavaş yavaş özgün niteliğini kaybetmekte, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunmaktadır. Koç Üniversitesi – Stavros Niarchos Vakfı tarafından desteklenen Geç Antik Çağ ve Bizans Araştırmaları Merkezi (GABAM) tarafından 2017 yılında başlatılan ve 40 kişilik uluslararası bir ekip tarafından gerçekleştirilen projeyle, bu önemli mirasın belgelenmesi, ilgili görsel ve yazılı verileri bir araya getirerek surlarla ilgili bilimsel esaslara dayalı dijital bir kaynak oluşturulması amaçlanmıştır.İstanbul Surları Projesi